Şahin, “Uygur probleminin çözümü için iki tarafa büyük sorumluluklar düşmektedir”
Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti İşadamları Dostluk ve Dayanışma Derneği (Tüçiad) Görevlisi ayrıca Northwestern Üniversitesi Ortadoğu Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Sait Şahin, Çin’e ders verdi.
Çin halk Cumhuriyetinde düzenlenen ‘Uluslararası Terörizmle Mücadele’ konferansa katılan Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti İşadamları Dostluk ve Dayanışma Derneği (Tüçiad) Görevlisi ayrıca Northwestern Üniversitesi Ortadoğu Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Sait Şahin, Çin’e ders verdi.
Uluslararası konferansa (South West University of Political Science& Law International Terrorism Research Center) Güneybatı Üniversitesi Hukuk fakültesi- Terörizm Araştırma Merkezi, Çinli akademisyenler ve Türk akademisyenler online gerçekleştirildi.
Konferansta Çin-Türkiye arasında işbirliği, Çin-Türkiye İpek yolu projesi ortaklığı, terörizmle mücadele gibi ortak problemler ele alındı.
Türkiye’den konferansa Dış Politika Enstitüsü adına Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Dr. Ümit Alper, Dr. Asad Khail, Kahramanmaraşlı Dr. Sait Şahin’de katıldı.
Dr. Şahin konferansta, tercümanlar kendi ifadelerimi çarpıttığı gerekçesiyle sunumunu Çin’ce olarak yaptı.
Dr. Şahin, online konferansta yaptığı açıklamada; “Çin-Türkiye iki kadim milletin tarihi oldukça eski geçmişe dayanmaktadır. Çin açısından Türkiye ipek yolunun son durağı olarak Asya’nın en doğusundan en batısına geçekleştirilen yaya ticaretin en önemli durağıdır. Terörizm uluslararası bütün devletlerin ortak problemi olarak mücadeleye destek verilmelidir. Türkler Asya, Ortadoğu ve Afrika’da Osmanlıdan kalan mirası doğru kullanabilirse uluslararası terörizmle mücadelede daha etkin olabilirler, buda uluslararası mücadeleyi kolaylaştırır. Bunun örneklerini NATO’da Afganistan’da ve diğer Ortadoğu ülkelerinde görebiliyoruz. ABD askerlerin giremediği yerlere Türker selam vererek giriyorlar, onların Türk olması yerelde iyi karşılanıyor. Türkiye son yılarda yaptığı terörizmle mücadele girişimleri birçok gelişmiş ülkelerden fazla çaba sarf etmektedir. Türkiye coğrafi özelliği nedeniyle birçok terör saldırılarına maruz kalmaktadır.”
Uygur probleminin çözümü için her iki tarafa büyük sorumluluklar düşüğünü kaydeden Şahin, “Türkiye Avrupa’nın 1954’den beri güvenlik ve işbirliği geliştirme ortağıdır, Türkiye Güney Kore ve Afganistan başta olmak üzere NATO’da üzerine düzen görevleri başarıyla gerçekleştirmektedir. Türkiye, Avrupa’nın Asya’ya açılan kapısıdır, aynı zamanda Avrupa için güvenlik kalkanıdır. Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den geçmektedir. Bu güvenlik engelini ortadan kaldırmak Avrupa’yı tehditlere karşı korumasız kılar, göçmenlerin Avrupa’ya geçişini kolaylaştırır. 1971 sonrası Çin-Türkiye ilişkileri siyasi ve ekonomik olarak yakın işbirliğine girmiştir. Çin-Türkiye arasında askeri ve savunma sanayinde yakın işbirliği sürmektedir. 1996’da imzalanan gizli anlaşmayla Çin-Türkiye uzun menzilli füze anlaşması yapmıştır. İki ülke arasında terörle mücadele anlaşması 2002 yılında imzalanmıştır. İki ülke arasında 2012 yılında Çin Türkiye’de Çin kültür yılı gerçekleştirildi, Türkiye 2013 yılında Çin’de Türkiye kültür yılı gerçekleştirdi. Bu etkinliklerde halklar birbirlerini tanıma fırsatı oldu. Çin-Türkiye arasında Uygur probleminin çözümü ve ortak iyi ilişkilerin kurulması için iki tarafa büyük sorumluluklar düşmektedir. Çin-Türkiye ilişkilerini diplomasi, askeri, eğitim alanlarında işbirliği artırmalıdır. Uygurlu kardeşlerimiz Çin-Türkiye için iyi bir fırsat kültürel ortak değerlerimizdir. Bunu avantaja çevirmek iki ülkeye kalmıştır. Çin Türkiye tarihlerden beri birbirini iyi tanıyan milletlerdir, bu değerleri ön plana çıkartırsak iyi dostluk ilişkilerinin kurulması kolaylaşır. Etnik problemler insanları ayrıştır barıştan uzaklaştır. Her iki ülkenin tarihten beslenen kültürü ve devlet olgusu bu konularda ortak zeminin oluşturmasında yeterlince tecrübe ve güce sahiptir” dedi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.