Rebîülevvel ayının önemi ve Mevlid Kandili

Rebîülevvel ayının önemi ve Mevlid Kandili

İslâm tarihinde rebîülevvel ayının önemli bir yeri vardır. Hz. Peygamber Rebîülevvel ayının 12’sinde Pazartesi günü dünyaya gelmiş ve bugünün kutlanması müslüman toplumlarda bir mevlid geleneği oluşturmuştur.

İslâm tarihinde bir dönüm noktası sayılan hicret de rebîülevvel ayında gerçekleşmiştir. Safer ayının sonlarında Hz. Ebû Bekir’le birlikte Sevr mağarasına sığınan ve 1 Rebîülevvel’de buradan ayrılıp Medine’ye doğru yola çıkan Resûl-i Ekrem 8 Rebîülevvel Pazartesi günü Kubâ’ya varmış ve burada Kubâ Mescidi’ni inşa etmiştir. 12 Rebîülevvel’de Medine’ye hareket etmiş, Rânûnâ vadisinde ilk cuma namazını kıldırdıktan sonra aynı gün Medine’ye ulaşmıştır. Bu ayın içinde Mescid-i Nebevî’nin inşasına başlanmıştır. Hz. Peygamber’in âhirete irtihalinin de rebîülevvel ayında olduğu konusunda görüş birliği vardır. Meşhur olan rivayete göre Resûl-i Ekrem 12 Rebîülevvel Pazartesi günü vefat etmiştir. Hz. Peygamber’in doğum, hicret ve vefatının rebîülevvel ayında ve pazartesi gününde olması bazı araştırmacılarca, rebîülevvel ayının Araplar’da bolluk ve bereket ayı sayılması ve eski medeniyetlerde pazartesi gününün ayın yaratıldığı gün kabul edilmesiyle irtibatlandırılarak İslâm’da ibadet vakitlerinin belirlenmesi bakımından ayın önemli bir yeri olduğu, hilâlin müslümanlar için sembolik bir anlam taşıdığı ve bunun evrenle insanın kaderi arasındaki ilişkiye işaret ettiği ifade edilmiştir.

Rebîülevvel ayının 12. Gecesi: Mevlid Kandili

Sözlükte “doğum yeri ve zamanı” anlamına gelen mevlid kelimesi, İslâm kültüründe özellikle Hz. Peygamber’in doğumunu, bu vesileyle yapılan törenleri ve yazılan eserleri ifade etmek için kullanılır.

Resûl-i Ekrem, İslâm tarihçilerinin çoğuna göre Habeşistan’ın Yemen valisi Ebrehe’nin Kâbe’yi yıkmak üzere Mekke’ye saldırdığı ve Fil Vak‘ası denilen olayın meydana geldiği yıl doğmuştur.  Yine genellikle kabul edildiğine göre Rebîülevvel ayının 12’sinde ve gündüz dünyaya gelmiştir. O yıl ilkbahar mevsimine rastlayan bu ayın iki, sekiz, on veya on yedinci gününde doğduğuna dair rivayetlerle sabaha karşı dünyaya geldiğine dair rivayetler de vardır.

Hz. Peygamber kendisine pazartesi günü oruç tutmanın fazileti sorulduğunda, “Bu benim doğduğum ve bana vahiy indirilen gündür” diyerek bir bakıma bugüne önem atfetmiştir. Resûl-i Ekrem, Medine’de yahudilerin 10 muharremde oruç tuttuğunu görünce sebebini sormuş, onların bunun Firavun’un boğulduğu ve Hz. Mûsâ’nın kurtulduğu gün olduğunu söylemeleri üzerine kendisinin bunu yapmaya daha lâyık olduğunu belirterek oruç tutmuş ve ashaba da oruç tutmalarını tavsiye etmiştir. Bu husus, belli bir günde bir nimete nâil olma veya belâdan kurtulma sebebiyle o günü anma ve şükür nişanesi olarak sâlih amellerde bulunmanın iyi bir davranış olduğunu gösterir.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.