
Karamahmutoğlu: "Cumhur İttifakı, DEM Parti’yi bünyesine katacak kadar genişlemiş durumda"
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında iç ve dış politikaya yönelik kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Karamahmutoğlu, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’ndaki (HSK) mayıs ayında boşalacak üyeliğin, DEM Parti kontenjanından seçileceğinin gündemde olduğunu belirterek, “Cumhur İttifakı, DEM Parti’yi bünyesine katacak kadar genişlemiş vaziyette. Bu durum, iktidardan düşmeleri için elimizde yeni ve geçerli bir sebep daha doğurmuştur” dedi.
“DEM Parti, Cumhur İttifakı’nın fiili ortağı hâline geldi”
Karamahmutoğlu, Ankara kulislerinde HSK’daki boş koltuklardan birinin DEM Parti kontenjanından doldurulacağının konuşulduğunu vurgulayarak, “DEM Parti, bu genişlemeyle Cumhur İttifakı’nın parçası olmuşken; Cumhur İttifakı da DEM Parti’yi bünyesine katacak kadar büyümüş durumdadır. Bu durum, kamuoyunun dikkatinden kaçmamalı. Bu, Cumhur İttifakı’nın yeni bir politik açılımıdır” ifadesini kullandı.
“Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna tepki”
Basın toplantısında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna da değinen Karamahmutoğlu, Özdağ’ın üç aydır Silivri Cezaevi’nde tutulduğunu hatırlatarak, “Sayın Özdağ, kaçak ve sığınmacı istilasına karşı Türkiye’yi uyardığı için cezalandırılıyor. Fikren, siyaseten yenemeyenler onu mahkeme kararıyla susturmaya çalışıyorlar” dedi. Ayrıca, cezaevinde üniversite öğrencilerinin de bulunduğunu belirterek, “Ümit Hoca’nın öğrencileriyle birlikte tutuklandığı bir ülkedeyiz. Çoğu öğrenci olan 300 genç, yalnızca muhalefet ettikleri için tutuklu” diye konuştu.
“Dış politikada Türkiye mevzi kaybediyor”
Karamahmutoğlu, İsrail-Türkiye ilişkileri ve Kıbrıs meselesi hakkında da görüşlerini açıkladı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Türk devletleri tarafından büyükelçilik düzeyinde tanınmasını eleştiren Karamahmutoğlu, “Kıbrıs’ta AB üyeliğine AK Parti hükümetinin rızasıyla girmiş bir yapı var. Dış politikada, Meclis’ten ve halktan gizli yürütülen bir perdeleme söz konusu” dedi.
“Türkiye’nin nüfus yapısı alarm veriyor”
Türkiye’nin doğurganlık oranının 2001’de 2,38 iken, 2023 itibarıyla 1,51’e gerilediğini belirten Karamahmutoğlu, “75 yıl sonra nüfusumuz 55 milyona düşecek. Ekonomik bozulma kendiliğinden bir nüfus kontrolü sağlıyor. Gençler evlenemiyor, çocuk sahibi olamıyor. Sağlıklı bir nüfus artışı, AKP iktidarından kurtulmadan mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“AKP hükümeti içeride muhalefetle, dışarıda yalnızlıkla yönetiyor”
Karamahmutoğlu, otoriterleşme eleştirilerini de dile getirerek, "Siyasi partiler, gazeteciler, iş insanları, sanatçılar, öğrenciler cezaevinde. Protesto, eleştiri ve muhalefet artık kriminalize ediliyor. Bu otoriterliğe karşı Türk milletini uyanmaya çağırıyoruz” dedi. Karamahmutoğlu, “PKK’nin siyasal temsilcileri saraya yanaşınca meşru görünürken, yargıda kontenjan veriliyor” diyerek, gençlerin gözaltına alınmasını ve demokratik eylemlerin suç sayılmasını gerekli bir sorunun yansıması olarak açıkladı.
“Türklük uyanmalı, AKP sırtımızdan atılmalıdır”
Karamahmutoğlu, toplumsal umutsuzluğa karşı da bir çağrıda bulunarak, “Türklük uyuşturulmuş hâlde tutuluyor. Bu milleti uykudan uyandırmak zorundayız. Türk milletinin AKP’yi sırtından atması gerekiyor. Ancak o zaman ekonomik buhrandan, nüfus krizinden ve dış politikadaki yalnızlıktan çıkabiliriz” diye konuştu.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.