Kahramanmaraş’ta ‘Yalan haber ve dezenformasyonla mücadele’ anlatıldı
Basın İlan Kurumu tarafından Kahramanmaraş’ta ‘Yalan haber ve dezenformasyonla mücadele’ eğitimi ile sertifika töreni düzenlendi.
Ramada Plaza By Wyndham’da gerçekleşen program BİK Kahramanmaraş Şube Müdürü Veysel Kara’nın açılış konuşmasıyla başladı.
Ardından BİK Genel Müdürü Rıdvan Duran, şunları kaydetti: “ Kurum 1961 yılında kuruldu ancak son birkaç yıl öncesine kadar isminin çok fazla duyulmadı. Yurt genelindeki 982 gazetenin ilan ve reklamlarını kurumları aracılığıyla tebliğ edildi. Bunun yanında ise gazetelere ve gazetecilere 2 yıl faizsiz kredi desteği sağlanıyor. Gazetelere sadece finansman desteği sağlamakla kalmadıklarını aynı zamanda onları denetliyoruz da. İki türlü denetleme yapımız var birincisi teknik olarak, personel içerik, tiraj bakımından diğeri de basın ahlak açısından denetliyoruz. En önemli kısmı da burası. Medya operasyonlarının çığ gibi büyüdüğü algı operasyonlarının medya üzerinden pompalandığı ve artık bunun uluslararası olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Yabancı ülkelerin birbirlerinde internet siteleri veya medya oluşumlarıyla birlikte orada bir algı çalışması yaptığını hepimiz biliyoruz. Biz işin o kısmına karışamıyoruz kendi ilan verdiğimiz gazetelere internet sitelerine karışıyoruz fakat en en azından yurt içindeki fonlanarak veya farklı şehirlerde desteklenerek algı operasyonlarına maruz bırakılabilecek duruları izale etmeye çalışıyoruz. Bunda iki türlü yapıyoruz. Birincisi şikayet üzerine yapıyoruz, ikincisi resen yapıyoruz. Şikayet üzerine kişilerin kurumların haklarını savunma konusunda yönetil kurulumuz müeyyideler uygulayabiliyor. İlan kesme cezası şeklinde. Bir diğeri resen uygulamalar biz onu genel müdürlük olarak takip ediyoruz gazeteleri ve devletin şahsına hakaret içeren toplumun milletin ahlakını bozabilecek haber veya yazıların, köşe yazılarının içeriğini inceliyoruz ve yönetim kurulumuzda bunu değerlendiriyoruz ve müeyyideler uyguluyoruz. Bu müeyyidelerle biraz gündeme geldik. Daha önce kurum çok fazla anılmazken resen uygulama sonrasında biraz daha fazla anılır hale geldi artık RTÜK ile birlikte anlıyoruz.”
Duran, açıklamasının devamında ise, “Biz hiçbir siyasinin baskısıyla hiçbir siyasinin talebiyle hiçbir karar vermedik bugüne kadar. Biz yönetim kurulumuzun kestiği bütün cezalarla oturup muhataplarımızla konuşabiliriz sonuna kadar. Hukuk karşılığında da başarı seviyemiz yüzde 90’ın üzerinde müeyyide uygulanan gazeteler asliye mahkemelerine gidiyorlar müeyyidenin geri çekilmesiyle ilgili talepte bulunuyorlar şuandaki hukuktaki başarı karşılığımız yüzde 90’ın üzerinde. Şunu ilke edindik dedik ki devlete küfredip devletten para almak yok. Bu milletin inancına değerlerine hakaret edip devletten para almak yok. Biz bunun mücadelesini vereceğiz. İlk geldiğimiz gün uyguladığımız müeyyidelerden çok daha aza düştü. Çünkü gazetelerimiz dillerini düzelttiler. Artık karşılarında ciddi bir muhatap oluduğunu ve yazdıklarının bir karşılığı olduğunu gördüler. Ceza oranımız bir hayli düştü. Çünkü gazetelerde bu sürece adapte oldular. Dünyanın dijitalleşmeye gittiği dönemde artık insanların cep telefonlarıyla çok büyük ciddi gazetelerden daha fazla etkileşim sağladığı bir döneme geldik. İnternet medyası artık anlık haberlerle beraber bulunduğu ortamdan yaptığı haberle beraber bizim gazetelerimizin önüne geçmiş durumda. İnsanlar anlık habere ulaşmaya tabi ki daha öncelemiş durumdalar. Fakat biz gazetelerimize eğitim çalışmaları veriyoruz ve bugüne kadar binden fazla gazetecimize sertifikalar verildi. Biz istiyoruz ki internet medyasıda gazetecilerimizden müteşekkil olsun. Çünkü gazetelerimizin yüzde 90’ının özellikle yerelde kendilerine ait haber doğrulama kültürleri var. Bu kültürleri internet medyasına da soksunlar istiyoruz. Tıklanma üzerinden hız üzerinden değil de doğrulama üzerinden doğru haber üzerinden ve dezenformasyona herhangi bir yanlış habere muhatap olmadan aracı olmadan internet medyasına onlar taşınsın istiyoruz.
Bu konuda da bir takım eğitim çalışmalarımız devam ediyor. İtibar suikastlarının çok fazla yaşandığı bir dönemde yaşıyoruz. Muhatabınız biziz. internet medyası ile ilgili süreç tamamlandığında da onlarla ilgili kurumumuz bir birim kuracak sonrasında da yine muhatabınız biziz. Her dönemin kendine özgü bir haber üretimi oluyor. Tabi günümüzde de bu süreçler çok daha hızlandı. Sosyal medya ile bu süreçlerin ne kadar da hızlı bir şekilde gerçekleştiğine hepimiz şahit oluyoruz. Bu hız içerisinde de yapılan araştırmalar yalan haberin doğru habere göre 8 kat daha hızlı yayıldığını ortaya koyuyor. Biz ahilik geleneğinden geliyoruz. Her mesleğin kendine özgü etik ve ahlak kuralları var. Ben bu etik ve ahlak kurallarına riayet ederek bu mesleğe emek veren tüm basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Gerçekleştirilen eğitimin hayırlı olmasını diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“Her mesleğin kendine özgü etik ve allak kuralları var”
Daha sonra kürsüye gelen Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, “Her dönemin kendine özgü bir haber üretimi oluyor. Tabi günümüzde de bu süreçler çok daha hızlandı. Sosyal medya ile bu süreçlerin ne kadar da hızlı bir şekilde gerçekleştiğine hepimiz şahit oluyoruz. Bu hız içerisinde de yapılan araştırmalar yalan haberin doğru habere göre 8 kat daha hızlı yayıldığını ortaya koyuyor. Biz ahilik geleneğinden geliyoruz. Her mesleğin kendine özgü etik ve ahlak kuralları var. Ben bu etik ve ahlak kurallarına riayet ederek bu mesleğe emek veren tüm basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Gerçekleştirilen eğitimin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Vali Coşkun, “Günümüzde medya hayatı önem taşıyor”
Son olarak söz alan Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun ise, “Her geçen gün katlanarak çoğaldığı ve teknolojinin takip edilmesi zor bir hızla geliştiği günümüzde medya hayatı bir önem taşımaktadır. Görsel ve yazılı medyanın yanında sosyal medya olarak nitelenen anlık haberleşme ve bilgi paylaşımı ağlarının etkinliğinin artması ile birlikte de habercilik farklı bir boyut kazanmıştır. Bizlerde yurttaşlar olarak günlük yaşamımızda sosyal veya geleneksel medyada maalesef gerçekdışı haberlerle karşılaşabiliyoruz. İnsanları yanıltmak maksadıyla yalan söylemek her alanda olduğu gibi habercilik alanında da etik olmayan bir davranış biçimidir. Dolayısıyla kamuyu olarak doğru ve taraf bilgiye ulaşmak sadece basın mensuplarımızın değil. Tüm toplumun ortak arzusu ve amacı olmalıdır. Değerli basın mensupları tarihin her döneminde kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına haber yapan basın mensupları ile devletimizin kurumları arasında da sıkı bir ilişki göze çarpmaktadır. Vatandaşlarımızla Devletimiz arasında adeta köprü görevi gören basın mensuplarımız haberini doğru ve güvenilir kaynaktan bizlerde tüm yetkili kurumlarımızda sizlerin doğru bilgiye ulaşması noktasında elimizden geldiğince yardımcı olmalıyız” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Cihat Zafer Demirel (Gerçek, güven ve gazetecilik neden önemli?, Bilgi düzensizliği üzerine düşünmek; Mezenformasyon, dezenformasyon ve malrnformasyon), Türker Çeltik (Haber endüstrisinin dönüşümü; dijital teknoloji, sosyal platformlar yanlış bilgi ve dezenformasyonun yayılımı) konulu seminer verdi.
Yarın devam edecek programın ilk günü sertifika töreninin ardından sona erdi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.