COVID-19 pandemisinde aşılanmanın önemi
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Gümüşer, aşının ve aşılanmanın önemine değindi.
Dünya genelinde nükleik asit bazlı (mRNA ve DNA), viral vektör, inaktive veya rekombinan protein aşıları kullanılmakta ya da çalışmaları devam etmektedir.
Türkiye’de Covid-19’a karşı aşılamada, Alman Pfizer firmasının BioNTech, Çin Sinovac firmasının CoronaVac aşıları kullanılmakta, halka bu iki aşı arasında seçim yapma şansı verilmektedir. Rusya’da Gamelya Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Enstitüsü tarafından üretilen bir diğer aşı ise Gam-COVID-Vac isimli SputnicV’tir. Bu aşının önümüzdeki aylarda ülkemizde üretiminin yapılması planlanmaktadır.
CoronoVac: Ülkemizde kullanılmaya başlayan ilk aşıdır. İnaktive aşıdır.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde bu aşı ile ilgili 345 sağlık çalışanı üzerinde yapılan çalışmadailk aşıdan 14 gün, ikinci aşıdan 28 gün sonra antikor düzeyleri değerlendirilmiş ve sadece iki kişide antikor oluşmadığı görülmüştür. Hastalığı geçirmiş ve geçirmemiş sağlık çalışanının aşılanma sonrası antikor düzeyleri değerlendirildiğinde ise hastalığı geçirenlerin antikor düzeyinin aşılanma sonrası hastalığı geçirmeyenlere göre iki kat daha yüksek olduğu görülmüştür.
İngiltere varyantına karşı etkili iken, Güney Afrika varyantına ise daha az etkili bulunmuştur.
BioNTech: SARS-CoV-2 “spike” proteinini (virüsün yüzeyindeki dikensi çıkıntılar) yapmak için genetik talimatlar taşıyan bir mRNA (haberci RNA) aşısıdır.
Brezilya, 5 Mayıs itibari ile 60 yaş üzerinde ilk doz aşılmadan iki hafta sonrasında bu aşı ile koruyuculuğun % 89,7 olduğunu açıklamıştır. Tüm yaş gruplarında iki dozun tamamlanmasından 7 gün sonrasında koruyuculuk oranı% 95’tir.
İngiltere ve Güney Afrika varyantlarına karşı etkili bulunmuştur.
Sputnic V: COVID-19’a karşı ilk tescil edilen aşıdır. SARS-CoV-2 spike protein antijenini taşımak için Adenovirüsler vektör olarak kullanılır.
Aşılanmış dört milyon Rus vatandaşından elde edilen bilgilere göre bu aşı ile koruyuculuk % 97,6 oranındadır. Brezilya Rusya’dan aldığı bu aşıda canlı olmaması gereken Adenovirüs tespiti yapıldığı iddiası ile aldığı aşıları geri göndermiştir.
Aşıların yan etkileri nelerdir?
Aşının yapıldığı bölgede ağrı, kızarıklık görülmesi, ateş, baş ağrısı, halsizlik, döküntü, kas ağrısı, eklem ağrıları tüm aşılardan sonra en sık yan etkilerdir. Ki bunlar özellikle gençlerde ve aşının ikinci dozundan sonra görülmektedir. Anafilaksi, mRNA aşılarından sonra ortaya çıkabilen ama çok nadir bir yan etkidir. Anafilaksi olasılığı bir milyon dozda 5 olarak bildirilmiştir.
Aşı sonrasında ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılabilir mi?
Yan etkiler için aşılama sonrası kullanılabilir. Ancak aşının etkinliğini azaltabileceği öngörüsü ile aşılama öncesinde kullanımları önerilmemektedir.
COVID-19 aşıları ile diğer aşılar birlikte uygulanabilir mi?
COVID-19 aşılamasından sonraki ilk 14 gün içinde, genel olarak hiçbir aşının uygulanması önerilmez. Ancak uygulanması gereken aşının gerekliliği hekim tarafından değerlendirilerek karar verilebilir.
Birinci dozdan sonra COVID gelişen hastalar ne yapmalı?
COVID geçiren hastalar, iyileşir iyileşmez aşılanmaya başlamalıdır. Eğer kişi birinci dozdan sonra hasta oldu ise ikinci doz uygulama yine de yapılmalıdır.
Bir aşı grubuna karşı aşılanmaması gereken kişiler diğer aşı grubu ile aşılanabilir.
Hamileler ve süt veren anneler aşılanabilir mi?
Hamilelik ve emzirme mutlak aşılanmamayı gerektiren durumlar değildir ancak aşıların bu grup üzerinde çalışmaları tamamlanmadığı için güvenilirlik ve etkinlik üzerine somut bilgilere sahip değiliz.
Aşılanma, virüsün başkalarına bulaşmasını engelliyor mu?
İsrail’de yapılan bir çalışmada aşılanmış kişilerde asemptomatik (belirtisiz) enfeksiyon geçirme olasılığının % 90 oranında azaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca aşılama sonrası hastalananların viral yükleri, aşılanmadan önce hasta olanlara göre daha düşük bulunmuştur ki bu da daha az bulaşma riski demektir.
Dünyanın ve ülkemizin geçmekte olduğu bu zor dönemde, öncelikle kendi sonra yakın çevremizdeki insanların sağlığı, ülkemizin geleceği için aşılanma, elimizdeki en etkin silah olarak görünmektedir.
Aşıların etkinliği ile ilgili çalışmalar neredeyse tüm COVID aşılarının etkin olduğunu, güvenilirlik çalışmaları ise aşı olmamayı gerektirecek sıklıkta ve şiddette yan etkilerin olmadığını ortaya koymuştur.
Halkın aşılanma ile ilgili bilgi boşluklarının doldurulması endişelerinden ve ön yargılarından kurtulmalarını sağlayacaktır.
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can konuyla ilgili şunları söyledi:
“Her konuda olduğu gibi aşı konusunda da hekimlerimiz toplumumuzu bilgilendirmektedir. Üniversitelerin bilimsel gelişmeleri ve sonuçlarını ortaya koyan kurumlar olduğunun farkındayız. Bu farkındalığımızın da gereğini her vesile ile yapıyoruz. Halkımızın gerek Covid-19 virüsü ve gerekse aşı konusunda işin uzmanlarının ve devletimizin yetkililerinin yaptığı açıklamaları takip etmeleri önem taşımaktadır. Üniversitemizde pek çok konuda olduğu gibi bu tür virüslerle ilgili araştırmalar devam etmekte, aynı zamanda halen yaşanan bu virüsle ilgili teşhis ve tedaviler yanında aşılama konusunda da üniversitemize düşen görevler eksiksiz yerine getirilmektedir.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.