CHP’Lİ ÖZTUNÇ, DUYGU DELEN’İN AİLESİNİN YANINDA

CHP’Lİ ÖZTUNÇ, DUYGU DELEN’İN AİLESİNİN YANINDA

Erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Duygu Delen’in vücudunda darp izlerine rastlanması, yeni bir kadın cinayeti vakasını ülke gündemine taşıdı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç’un başkanlığında milletvekillerinden oluşturulan heyet, taziye ziyareti ve yaşanan vahim olayın öncesi, sonrası ve yasal çerçeve içinde katil zanlısının hak ettiği cezayı alabilmesi adına bugün aile ile bir araya geldi.

Ailenin acısını paylaştıklarını dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, son günlerde tartışmalara konu edilen İstanbul Sözleşmesi’nin öneminin altını çizdiği açıklamasında, “Darp izi olduğu söyleniyor, ön raporda var. Kızımızla ilgili ön otopsi raporu çıktı. Tam otopsi raporunun dört dörtlük yazılması gerekiyor. Hiç eksiksiz yazılması gerekiyor. Ucu nereye giderse, kime giderse gitsin. Bu adamın geçen sene yaptığı trafik kazasında ve bir aileye verdiği zarardan sonra aldığı ceza geçerli olsaydı, yani evde hapis cezasını çekiyor olsaydı, bugün Duygu Delen yaşıyor olacaktı. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bundan sonra bu işin peşindeyiz” dedi.

Mehmet Kaplan’ın 1 yıl önce de ehliyetsiz ve alkollü olarak araç kullanırken hamile bir kadına çarparak ölümüne sebebiyet verdiği bilgisi haber bültenlerinde konu olurken, CHP’li Ali Öztunç aile ile bir araya geldiği taziye ziyaretinde basın mensuplarına şu açıklamaları yaptı;

“ÖLDÜRÜYORUM, ELİMİ KOLUMU SALLAYARAK GEZİYORUM ALGISI OLUŞTU”

“Kızımızın taziyesi için bugün buradayız. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu telefonla aileyi arayıp taziyesini bildirmişti ama beni de, bizi de burada görevlendirdi. İl başkanımızla ve milletvekillerimizle birlikte geldik. Baş sağlığımızı diledik, taziyemizi yaptık. Burada dile getirmemiz gereken bir kaç husus var. Kadın cinayetlerinin önüne geçmek gerekiyor.  Kadın cinayetlerinin önüne geçmenin en önemli şartı da cezaların ağırlaştırılmasıdır. Hak edene hak ettiği cezanın verilmesidir. Adaletin yerini bulmasıdır. Öyle bir algı oluştu ki; ‘öldürüyorum ondan sonra elimi kolumu sallayarak geziyorum bak’ algısı oluştu. Bu durum cesaretlendiriyor! Kimi? Sorunları olanları, psikolojik problemleri olanları, bu tür işlere eğilimleri olanları… Kadın cinayetinde bulunanlara en ağır hapis cezalarının verilmesi gerekiyor.”

“CEZA BİRİLERİNE UYGULANIYOR, BİRİLERİNE UYGULANMIYOR”

 “Bunu yapan bu adamın geçen sene yaptığı trafik kazasında ve bir aileye verdiği zarardan sonra aldığı ceza geçerli olsaydı, yani evde hapis cezasını çekiyor olsaydı, bir şekilde dışarda olmasaydı, bu kızımız bugün böyle olmayacaktı. Hayata gözlerini yummayacaktı. Demek ki birileri öyle bir noktaya gelmiş ki hukuku istedikleri gibi kullanıyor, yargı sistemini istedikleri gibi kullanıyor. Ceza birilerine uygulanıyor birilerine uygulanmıyor. Çıkan sonuç bu. Geçen sene aldığı ev hapsi uygulanıyor olsaydı dışarda olmayacaktı ve bu kızımızın canı gitmeyecekti. Yaşıyor olacaktı kızımız, bu aile bu acıyı yaşamıyor olacaktı. O yüzden adaletin yerini bulması gerekiyor.”

“OTOPSİ RAPORUNUN EKSİKSİZ YAZILMASI GEREKİYOR”

“Kızımızla ilgili ön otopsi raporu çıktı. Otopsi raporunun dörtlük yazılması gerekiyor. Hiç eksiksiz yazılması gerekiyor. Ucu nereye giderse, kime giderse gitsin. Otopsi raporu bildiğimiz kadarıyla İstanbul'da bir hoca tarafından hazırlanacak. Bu raporun mümkün olduğu kadar dört dörtlük yazılması, durum ne ise onun yazılması lazım. Darp izi olduğu söyleniyor, ön raporda var. Raporda bunların hepsinin çok ince elenip sık dokunarak geçmesi gerekiyor ki bu cinayetin, bu yaşanan olayın sorumlusu kimse bunun cezasını ağır bir şekilde ödesin.”

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ…

“İstanbul sözleşmesi’ne laf ediliyor, İstanbul sözleşmesi’ne laf edenler gelsinler burada yüzlere gözlere bakarak söylesinler hadi bunu. İstanbul sözleşmesine laf edenler gelsinler burada Duygu'nun annesinin babasının gözünün içine bakarak söylesinler bunu da göreyim. Daha bir kaç ay önce benim Kahramanmaraşlı hemşerim, öldürülen Zeynep Şenpınar'ın ailesinin gözünün içine bakarak İstanbul Sözleşmesi’ne laf etsinler görelim.”

“EN AĞIR CEZALAR VERİLMELİ, AFFEDİLMEMELİ”

“Bu cinayetlerin durdurulması gerekiyor. Bu cinayetlerin durdurulması için de görev siyasete düşüyor, hükümete düşüyor. Araştırmalı, çalışmalı, bir takım çalıştaylar yapılmalı ve en önemlisi adalet yerini bulmalı. Bu tip suçlarda cezalar en ağırından verilmeli. Af olmamalı, affedilmemeli.”

BU İŞİN PEŞİNDEYİZ!

“Biz tekrar başsağlığı diliyoruz. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun kızımızın. Ailenin acısını paylaşıyoruz. Bundan sonraki tüm süreçlerde Cumhuriyet Halk Partisi olarak, il başkanımız, milletvekillerimiz ve genel merkezimiz bu işin peşindedir.”

*Adliyeye sevk edilen zanlı Mehmet Kaplan(20) “Kasten adam öldürme” ve “Çocuğun cinsel istismarı” suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.