Abdullah Şanlıdağ Yazdı...Kan Dökmeye Doymayanlar!... 

Abdullah Şanlıdağ Yazdı...Kan Dökmeye Doymayanlar!... 

Kan dökmenin tarihçesi çok eskilere dayanıyor. Habil ile Kabil'i bilirsiniz. İki kardeşten biri, çıkar odaklı diğerini katletti. 

Taha Özhan diyor ki, "Mesele insan kanı dökmekse, sadece son 20 yılda Amerika’nın önce Afganistan ve Irak işgalleriyle, ardından da DAİŞ’le mücadele adına yerle bir ettiği bölgelerde çok daha büyük kan aktı. Esed rejiminin, İran milisleri ve Ruslarla Suriye’de oluk oluk akıttığı kan da çok daha büyüktü. Yemen’de Tahran ve Riyad eliyle umursamazca dökülen kan da Gazze’dekiyle mukayese edilemezdi. Benzer şekilde, Ruanda’dan Afrika iç ve vekalet savaşlarına, Kolombiya’dan Endonezya’ya yüzbinlere ulaşan kayıplar da daha büyüktü. Hepsi vahşetti."
Peki, insan niye kan döker? Hitler 1933' te Almanya'da iktidar zırhıyla Nazi soykırımı yaptı ve Yahudileri katletti. Zulümden kaçan Yahudiler, Nazi işkencesinden kaçarak Filistin'e sığındılar. Yaklaşık 1 asırdır Filistin-Gazze'de yaşayan Yahudiler, nihayet 1948 yılında kendi devletini kurdular. Ogün bugündür Filistin'i işgal altında tutan Siyonistler, geçmişte Hitler'in yaptığının aynısını bugün kendileri Gazze halkına yapıyorlar.
Yine Taha Özhan'ın dediği gibi; "Gazze, bir yönüyle, dünyanın farklı yerlerinde kanayan ne kadar yara varsa, hâlâ peşine düşülen ne kadar dert varsa onların sözcüsüne ve bayrağına dönüştü. Sosyal medya kolaj videolarında iki dakikaya sığan dünyanın farklı şehirlerindeki protestolarda onlarca farklı dildeki sloganların ortak diline dönüştü. Sekizinci haftasına girerken, kesintisiz bir şekilde, küresel düzeyde jeopolitik vurgusu olan, emperyalizmi güncelleyerek hatırlayan, güç matrisine referans veren, ekonomik dinamiklere vurgu yapan, Amerikan Siyonizm’ini ifşa eden, Avrupa’nın Siyonizm’ini ve insan hakları boyasını döken, ırkçılığı gündemine alan, en son Mandela ile telaffuz edilen Apartheid’i kulaklara yeniden değdiren, uluslararası hukuka işaret eden, Siyonizm’i genç nesillere teşhir eden, Holokost’tan 75 yıl sonra toplama kampının ne olduğunu insanlığa hatırlatan, Yahudilerin üzerine ipotek koyduğu soykırımı herkese gösteren ve İsrail’in bütün medya gücüne rağmen sansürsüz tanıtımını gerçekleştiren yeni bir dalga oluştu."
Hepsi hepsi de, şu Alman fobisini anlamış değilim. Amerikan Siyonizmi tamam da, Alman Fobisi sırıtıyor, hiç samimi durmuyor. "İsrail bir demokrasidir. İnsan haklarına ve uluslararası hukuka bağlı ve buna göre hareket eden bir ülkedir. Bu nedenle, İsrail aleyhindeki suçlamalar saçmadır”diyen Şansölyesi Sholz’un insan olduğundan kuşku duyuyorum. İnsan, böyle safsata yumurtlayamaz. Hayvana da hakaret etmek istemem. Belhum adal, hayvandan da aşağı mahluk bunlar. Sadece insanlık suçu işleyen İsrail değil, Doğu-Batı, modern uluslararası toplum da suç ortağı. Bu yönüyle baktığımızda İsrail, sadece Gazze'yi değil, Batı dünyasının da ahlak ve zihnini işgal etmiş bulunuyor.
Asıl sorun, Batı dünyasının İsrail Apartheid rejimine kendisini teslim etmiş olmasıdır. Ama ne olursa olsun, kim destek verirse versin, bu kriz İsrail'i ve ona arka çıkanları, kısa vadede değilse bile uzun vadede bitirir.
Filistin'in varolma hakkı var ve bu hak tanınmadığı müddetçe, bölgede barışı sağlamak mümkün değildir.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.