Abdullah Şanlıdağ Yazdı… Columbia üniversitesi'nde neler oluyor?
Mescidi Aksa, biz Müslümanların ilk kıblesi. Kutsal belde yıllardır İsrail siyonizminin işgali altında. Filistinli Müslümanların yaptığı, çok meşru olarak kendi topraklarını savunmak ve özgürlük mücadelesidir.
İsrail Siyonist, katil, soykırım uygulayan zalim bir ülkedir. Netanyahu, ne ilk katil ve kasaptır, ne de son olacaktır. Saptırılmış Yahudi inancı, bu lanetli kavme çok büyük hatalar yaptırmaktadır. İsrail'in Gazzeli Müslümanlara yönelik başlattığı saldırıları ve katledilen insanları görünce, insanın ister istemez, Almanya Nazi rejiminin bunlara az bile yaptığını söyleyesi geliyor. Ama biz Müslümanlar inanıyor ve biliyoruz ki bir gün mutlaka Filistin topraklarında özgürlük meşalesi yakılacak ve Siyonist İsrail o topraklardan def edilecektir.
Tabii İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Ekim 2023 tarihinde başlatmış olduğu savaşta hiç şüphesiz İsrail ordusu yalnız değil. İsrail'in arkasında ABD başta olmak üzere tüm Batı dünyası yer alıyor. Büyük İsrail Devleti'ni (Arz-ı Mevud: Nil'den Fırat'a kadar uzanan ve Türkiye'nin de bir kısmını içine alan büyük İsrail devleti projesi) kurmayı planlayan siyonist İsrail devleti, anlaşılan o ki, vatanında desteğiyle durmak ve bölgede kalıcı bir ateşkes sağlamaktan yana değil.
İsrail aleyhine protestoların başladığı Columbia Üniversitesi’nde neler oluyor?
İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırım yaptığı gerçeği artık gizlenemez. Batı dünyası İsrail'e destek verse de, o dünyanın içinden de adalet ve hukuka susamış insanlar çıkabiliyor. Sistemli protestolar sadece ABD üniversitelerinde yaşanmıyor; İngiltere’de, Fransa’da da üniversitelerde önemli protestolar görmek mümkün.
Hillary Clinton aynı üniversitede ders veriyor, biliyor muydunuz? Columbia üniversite rektörlüğüne "Filistinliler insan mı sorusu sorulmuş ve rektör yardımcısı bu soruyu cevapsız bırakmıştı. Clinton alçağı ve de şerefsiz kahpesi ateşkes’ istemenin ne kadar büyük bir hata olduğunu savunuyor.
Peki bu üniversitelerde eylem yaparak seslerini dünyaya duyuran öğrenciler ne istiyor? Hiç şüphesiz soykırımın durmasını ve kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını istiyorlar.
Amerika’nın İsrail’e silah vermesinin veya satmasının engellenmesi ve ateşkes imzalanması, yüreğinde Filistin sevdası, vicdan, adalet ve hukuk taşıyan herkesin talebidir. Gazze'den 40 bine yakın insan öldürüldü. Bunların tamamı sivil olduğu gibi, katledilenlerin de birçok kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ey zulme sessiz kalan kahpe dünya ve dünya Müslümanları, neredesiniz?
Yaklaşık 7 aydır Gazze’de yaşanan katliama karşı Türkiye’de de önemli tepkiler oluştu. İstanbul’da olayların hemen ardından 15 Ekim ve 28 Ekim’de binlerce insanın katıldığı Gazze mitingleri düzenlendi. Ankara’da da 24 Aralık’ta büyük Gazze yürüyüşüne yine binlerce insan katıldı. Bu eylemlere birçok gencin de katıldığı görülüyor. Fakat buna rağmen protestolarıyla temayüz etmiş ODTÜ ve Boğaziçi gibi üniversitelerimizde ciddi bir protesto olduğuna dair pek bir emare görünmüyor.
Batı’daki üniversitelerde bir avuç genç ve akademisyen kendi üniversiteleri aracılığıyla İsrail üzerinde ciddi bir baskı kurma şansı yakalamış durumda. Tebrik ediyor, aynı hassasiyetin bizim ülkemizde de oluşmasını temenni ediyorum.
Bu anlamda Kahramanmaraş Platformu'nu da yürekten tebrik ediyorum. Necip Fazıl Kısakürek kültür merkezi önünde Filistin lehine ve İsrail aleyhine Kudüs, Mescidi Aksa nöbeti başlatan Kahramanmaraş Platformu, tıpkı Diyarbakır annelerinin başlatmış oldukları ve hala devam eden evlat nöbetleri gibi, Gazze nöbeti de Allah'ın izniyle, bir gün mutlaka Filistin topraklarında işgalin sona ereceğini ve Gazzeli mazlum Müslümanların özgürlüklerine kavusacaklarını muştuluyor.
Yaşasın Filistin davası, yaşasın adalet ve hukuk. Zalimler için yaşasın cehennem.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.