Abdullah Şanlıdağ yazdı…
“Hakan Fidan ve Bahçeli'yi tebrik ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail ile Gazze arasında başlayan savaşın başından beri itidalli bir dil ve diplomatik yolu tercih ederek her iki tarafı itidalli olmaya ve gerginliği artırıcı eylemlerden uzak durmaya davet etti. Garantörlük dahi teklif etti. Sırf iki devletli çözümün zarar görmemesi için bunu yaptı Erdoğan. lakin Erdoğan'ın bu samimi adımları Batı dünyası tarafından karşılık bulmadı. İç muhalefet de " Öne MİNUTE" diyerek İsrail'e meydan okuyan Erdoğan'ın yerinde yeller esiyor" diyerek, Erdoğan'ı köşeye sıkıştırmak istedi. Bu durumda Erdoğan'ın hem içeriye hem de dışarıya bakan bir söylem geliştirmesi gerekiyordu. Bu söylemin birinci ayağını Hakan Fidan seslendirdi. Fidan'a göre, Filistin'de kalıcı barış sağlanamazsa 3. Dünya Savaşı başlayacaktı. Devlet Bahçeli de ateşkes sağlanmadığı takdirde yaptırım uygulamasından bahsetti. Ve son hamle Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi. Hem Hamas'ın terörist olmadığını dile getirdi hem de Batı dünyasını yerden yere vurdu. Aslında şunu söylemek mümkün: Artık bu saatten sonra İsrail ile Gazze arasında bir savaştan söz edilemez. Gazze'de yapılan, hedef gözetmeksizin bir soykırımdır.
Filistin meselesi, basit bir işgal değildir. Siyonizmle çok büyük mücadele eden merhum Erbakan bu konuya en güzel neşteri vurandır. İsmail Kılıçarslan meseleye buradan yaklaşmış.
"Bugün, Siyonist ve Evanjelist akıl hastalarının karşısına dikilme cesareti gösterebilecek tek insan topluluğu Müslümanlardır. İsrail açısından da nihai hedef “Gazze” değildir, “Aksa” değildir, “Batı Şeria” değildir.
Büyük İsrail, bugünkü Filistin coğrafyasını, Lübnan’ın tamamını, Ürdün’ün, Mısır’ın, Irak’ın ve Suriye’nin bir kısmını içine alan bir haritaya sahip. Haritanın Türkiye ile ilgili kısmı ise Erzincan altından Hatay’a kadar 12 ilimizi kapsıyor.
Burada bir duralım.
Geçtiğimiz hafta Devlet Bahçeli’nin açtığı yolu Hakan Fidan tanımladı, Recep Tayyip Erdoğan da finale taşıdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini de böyle değerlendirmek gerekir. Erdoğan, “üçüncü dünya savaşı çıkarmaya hazırlanıyor ve İsrail’in ‘büyük İsrail haritası’ üzerinden topraklarına göz diktiği Türkiye’nin bu savaşta tarafsız kalacağını düşünüyorsanız yanılırsınız” dedi.
Peki, Türkiye İsrail'e girer mi?
Kısa vadede zor. Türkiye'nin yaptığı, diplomatik ve askeri kanallarla ne gerekirse yaparız” açıklaması, bir ön alma olarak okunabilir. Lakin altını çizerek tekrar belirtelim ki eğer bölgede kalıcı barış sağlanamaz ise, Üçüncü Dünya Savaşı kaçınılmazdır.
Meseleye Kur'an perspektifinden bakarsak, Tanrıyı kıyamete zorlayanlarla Tarihin Sonu tezini seslendirenleri daha iyi anlayabiliriz.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.