Rapor, özellikle 2013’ten 2025’in ilk dört ayına kadar geçen sürede en az 2.728 genç işçinin iş cinayetleri sonucu hayatını kaybettiğini ortaya koydu.

“Yarınımız olan gençlerimiz için bugün mücadele etme zamanı” başlıklı raporda, gençler bayram yapamıyor çünkü çalışma hayatındaki riskler nedeniyle yaşamları tehlike altında bulunuyor.

Gençler Bayramını Kutlayamıyor: İş cinayetleri gündemde

İSİG’in raporuna göre, 19 Mayıs’ın gençlere armağan edilmesine rağmen, gençlerin sağlıklı, güvenli ve insanca yaşama şansı bulunmuyor. Raporda, “Bugün 19 Mayıs… Gençlerimiz bayram kutlayamıyor. Çünkü yaşam mücadelesi veriyorlar,” ifadelerine yer verildi.

Yıllara göre genç işçi ölümlerinin sayısı şu şekilde sıralandı:

• 2013: 193
• 2014: 226
• 2015: 222
• 2016: 233
• 2017: 232
• 2018: 225
• 2019: 206
• 2020: 202
• 2021: 174
• 2022: 252
• 2023: 260
• 2024: 239
• 2025 ilk 4 ay: 64

En çok ölüm İstanbul, Antalya ve İzmir’de

Rapora göre, genç işçilerin en fazla öldüğü şehirler İstanbul (349 ölüme), Antalya (120 ölüme) ve İzmir (108 ölüme) yönünde. Ölümler en çok inşaat, tarım ve sanayi sektörlerinde yaşandı:

• İnşaat ve yol işleri: 718
• Tarım ve orman işleri: 445
• Konaklama sektörü: 241
• Taşımacılık: 180
• Metal sanayi: 164

Gençler en çok tehlikeli sektörlerde çalışıyor

Raporda, genç işçilerin ölümüne neden olan temel unsurların başında yoksulluk ve güvencesizlik geldiği vurgulandı. Ayrıca, Türkiye’nin genç nüfus avantajını yitirdiği gerekçesiyle uygulanan istihdam politikalarının gençleri sadece ucuz iş gücü olarak gördüğü ifade edildi.

Özellikle 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesine atıf yapılan raporda, gençlerin yaşadığı sorunlara dikkat çekildi:

“Türkiye’nin genç nüfus avantajını kaybetmesi gerekçesiyle gençlere vadedilenler gerçeği yansıtmamaktadır. Türkiye sanayisinin dünya pazarlarında, özellikle AB pazarında ayakta kalmasının tek yolu ucuz iş gücü ihracıdır.”

Temel talepler ve çözüm önerileri

İSİG Meclisi, gençlerin yaşamını korumak ve iş cinayetlerini önlemek amacıyla üç temel talepte bulundu:

1. İnsanca yaşam ve güvenceli istihdam: Gençlerin sağlıklı, güvenli işlerde, insanca yaşayacak ücretlerle çalışması.
2. Parasız, nitelikli eğitim: Gençlere ücretsiz yükseköğrenim ve bilimsel müfredat ile destek.
3. Mücadele özgürlüğü ve yaşam alanlarının korunması: Gençlerin siyasal ve sosyal haklarını kullanması önündeki engellerin kaldırılması, kente ve yaşam alanlarına uyuşturucu, kumar ve çeteleşmenin yerleştirilmemesi.

Sistem içi çözüm yeterli değil: Örgütlenme çağrısı

Raporda, sistem içi çözümlerin yetersiz olduğu belirtilerek, gençlerin haklarını savunmak ve direnmek için örgütlenmenin önemine vurgu yapıldı:

“Ancak bunları sistem içinde ifade etmek tek başına bir anlam ifade etmiyor. Örgütlenmek, mücadele etmek ve direnmek gerekiyor.”