Vize işlemleri artık Dışişleri Vakfı tarafından yürütülecek!

Vize işlemleri artık Dışişleri Vakfı tarafından yürütülecek!

Türkiye’de yurt dışına çıkış için gereken vize işlemleri, uzun süredir aracı şirketlerce yürütülüyordu. İşlemler artık Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı tarafından da yapılacak ve vize gelirlerinin büyük bölümü devlete kalacak.

Aracı şirketlerin bugüne kadar 5,5 milyar lira gelir sağladığı vize işlemlerinden yalnızca 1,1 milyar lira hazineye devredilmişti. Meclis komisyonunda kabul edilen teklifle vize işlemlerini bundan sonra Dışişleri Vakfı devralacak.

Vize işlemleri artık Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı tarafından yürütülecek, böylece vize gelirlerinin büyük bölümü devlete kalacak. Vatandaşlar, vize işlemlerinde aracı şirketlere başvuruyordu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulmasına ilişkin teklifte, vakfın vize aracılık hizmetlerini de üstlenmesi hükme bağlanıyor.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulmasına ilişkin teklifte, vakfın vize aracılık hizmetlerini de üstlenmesi hükme bağlanıyor. Komisyondaki görüşmelerde teklifle ilgili bilgi veren AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, 2023 yılında aracı firmaların yaptığı vize faaliyetlerinden dolayı bütçeye 1,1 milyar lira aktarıldığını söyledi.

Bu rakamın, aracı şirketlerin elde ettiği vize gelirlerinin yüzde 20’si olduğunu belirten Canbey, gelirin yüzde 80’ininin de aracı şirketlerde kaldığını söyledi. Yapılan hesaplamalara göre, 2023 yılında vize aracı şirketlerinin yıllık geliri 5,5 milyar lira oldu. Bu rakamın 1,1 milyar lirası hazineye aktarıldı, 4,4 milyar lirası ise şirketlere kaldı.

“12 farklı şirketten hizmet alınıyor”

Komisyondaki görüşmelerde Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim de vize aracılık faaliyetleriyle ilgili bilgi verdi. Serim “Dışişleri Bakanlığı olarak 58 ülkede, 12 farklı şirketten vize aracı hizmeti almaktayız. Bunlar coğrafyasına göre yerel veya bu işteki ehil şirketler. Genellikle Türk şirketleri oluyor. Türkiye’deki yabancı misyonlar da onlardan hizmet alıyor. Sebebi şu: Vize başvurularında çok büyük bir başvuru ve evrak olduğu için, bunların tasnifi ve işleme alınması için bu vize aracı hizmeti alınıyor” dedi. Serim, yeni teklifle vize aracılık hizmetlerinin vakıf tarafından da verilmesinin öngörüldüğünü kaydetti.

En önemli gelir kaynağı

AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş de vakfın bağış ve yardımlar ile vize işlemlerinden gelirler elde edeceğini hatırlatarak “En önemli gelir kaynağı, vize işlemleri olacak. Vakıf da şirket kurup vize işlemi yapabilecek ve gelir elde edebilecek” diye konuştu.

Vakfa ‘her türlü taşınmaz alma, inşa etme’ yetkisi

Dışişleri Bakanlığı, “Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı” kuruluşu için TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na teklifte bulundu. Komisyondan geçen teklife göre vakıf Sayıştay denetimi dışında ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne tabi olacağı için yine denetlenecek.

Teklifle, Dışişleri Bakanlığı teşkilatının faaliyetlerinin güçlendirilmesi ile personelinin temsil kabiliyeti yüksek ve donanımlı yetiştirilmesinin desteklenmesi ve düzenleme kapsamında belirlenen faaliyetlerin icrası amacıyla merkezi Ankara’da olan Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfının kurulmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanıyor.

Vakfın faaliyetleri, organları, gelirleri ve muafiyetleri, kuruluşuna ilişkin hususlar ile diğer iş ve işlemleri içeren düzenlemede, vakıf amaçlarını gerçekleştirmek için bulunulabilecek faaliyet sıralanıyor.

Buna göre, vakıf; Dışişleri Bakanlığının hizmet kalitesinin artırılması amacıyla her türlü taşınır ve taşınmaz alabilecek, kiralayabilecek, inşa edebilecek, gerektiğinde bunların kullanımını kısmen veya tamamen bakanlığa bırakacak, her türlü taşıt aracı alıp kiralayacak ve gerektiğinde bakanlığa tahsis edecek.

Bakanlığa ait veya tahsisli olup güncel olarak ihtiyaç duyulmayan taşınmazların ilgili mevzuat hükümlerine uyulmak suretiyle bakanlık yararına değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapacak.

Vakıf, yükseköğretim kurumları kurabilecek; personelin niteliklerinin ve temsil kabiliyetinin geliştirilmesini destekleyecek.

Vakfa gelir temin edilmesi ve vakfın amaçlarına tahsis edilmesi maksadıyla; yurt içinde ve yurt dışında taşınır ve taşınmaz alabilecek, satabilecek, kiralayabilecek. Ayni ve nakdi, fikri ve sınai her türlü hak ve alacağı temin edebilecek, takas, trampa, ipotek tesisi ve benzeri tasarruflarda bulunabilecek, taşınmaz inşa edebilecek ve ettirebilecek, devlet iç borçlanma senetleri ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama AŞ tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, şirket tahvilleri, hisse senetleri ve sair menkul kıymetleri alabilecek, satabilecek, şirket ve ticari işletme kurabilecek, işletebilecek ve işlettirebilecek.

MUHALEFETTEN TEPKİ

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay ise teklife tepki göstererek, “Yaptığı bu faaliyetler nedeniyle de bu vakıf bir vakıf olmanın ötesinde bir holding gibi hareket edecek bir pozisyon alıyor. Şimdi, bütün kurumlar, bakanlıklar tasarruf tedbirlerine uyarken bu vakıf aracılığıyla Dışişleri Bakanlığı tasarruf tedbirlerinin dışına çıkılmış olacak.” dedi.

İYİ Parti Milletvekili Ümit Özlale de Dışişleri Bakanlığı gibi saygın bir kuruluşun içindeki bir vakfın böyle akçeli işlere girmesinin sakıncalı olduğunu belirtti.

“3 yıllık tasarruf genelgesinden bir kaçış rampası”

T24 yazarı Çiğdem Toker, Bir “kaçış rampası” olarak Dışişleri Vakfı başlıklı yazısında, “Vakfın amacı, ‘daha donanımlı uzman diplomat yetiştirmeye katkıda bulunmak’ diye açıklanıyor ama araç kiralamanın, ipotek tesisinin, hisse senedi alıp satmanın uzman diplomat yetiştirme amacıyla nasıl bir alakası var sorusuna tutarlı ve doyurucu bir yanıt verilemiyor” ifadelerini kullandı.

Çiğdem Toker şunları yazdı:

  • Tıpkı, “Madem amaç uzman ve donanımlı diplomat yetiştirmek. Yine sizin kurduğunuz bir Diplomasi Akademisi zaten var. Yeterli mi gelmedi?” sorusuna tutarlı bir yanıt verilemediği gibi. Vakıf girişiminin, üç yıllık tasarruf genelgesinden bir kaçış olduğu açık. Ama bu kadarla kalmıyor tabii. Vakfın faaliyet alanlarına bakılacak olursa, köklü bir geleneğe sahip temel bir devlet kurumunun kalıcı biçimde bütçe birliğinden uzaklaşması, Sayıştay denetiminden çıkması için kanun görünümünde nasıl ince bir “mühendislik” yapıldığı da net olarak görülebilir.(İndigo)

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.