Vali Ünlüer mesajında, ‘Bundan tam 100 yıl önce, Kahramanmaraş halkı yalnızca kendi şehirlerini savunmakla kalmadı; milletimizin bağımsızlık yolundaki meşalesini yaktı.

Cesaretleri, fedakârlıkları ve sarsılmaz vatan sevgileriyle, işgale karşı tek yürek olup direndiler; Anadolu’nun dört bir yanına umut oldular.

Bu şehir, teslimiyetin reddedildiği, özgürlüğün uğruna canların feda edildiği, esarete karşı birlik ve kararlılıkla yazılmış bir destanın adıdır. Bugün, bu şanlı mirasın gururunu taşıyor, Kahramanmaraş’a hizmet etmenin onurunu yaşıyoruz.

İşgale karşı başlatılan direniş, Sütçü İmam’ın ilk kurşunuyla ateşlendi; Aslan Bey, Rıdvan Hoca, Senem Ayşe ve daha niceleri, halkın öncüsü olarak tarih sahnesine çıktı. 21 Ocak 1920’de başlayan ve tam 22 gün süren mücadele, yalnızca silah gücüyle değil, inanç ve kararlılıkla kazanılmış bir zaferin simgesi oldu.

Maraş halkı, tek bir fert dahi geri durmadan topyekûn direndi, düşmanı bozguna uğratarak bağımsızlığına kavuştu.

Milli Mücadele’nin ardından, Ankara’dan Maraş’ın katkısı sorulduğunda verilen şu tarihi cevap, bu şehrin ruhunu en iyi şekilde anlatmaktadır: “Maraş’tan Milli Mücadele’ye katılmayan tek bir fert bile yoktur.” İşte bu sarsılmaz irade, bu birlik ve beraberlik, Kahramanmaraş’ı yalnızca bir şehir değil, bağımsızlık yolunda ilham veren bir sembol haline getirdi.

Bu eşsiz kahramanlık, tarihte bir ilk olarak, bir şehrin tamamına verilen İstiklal Madalyası ile taçlandırıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün onayıyla 5 Nisan 1925’te Kahramanmaraş halkı, bu şeref madalyasını göğsüne taktı. O günden bu yana, bu madalya yalnızca bir ödül değil, bağımsızlık uğruna verilen mücadelenin, vatan sevgisinin ve sarsılmaz iradenin simgesi olarak taşınmaktadır.

Bugün, bu onurlu mücadelenin 100. yıl dönümünü büyük bir coşku ve gurur içinde anıyoruz. Kahramanmaraş’ın bağımsızlık uğruna verdiği destansı mücadele, bizlere miras kalan en kıymetli değerlerden biridir.

Bu vesileyle, vatan uğruna can veren aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, onların mirasını sonsuza dek yaşatma sorumluluğuyla hareket edeceğimizi bir kez daha vurguluyorum.’ Dedi.