‘Üstat Edebiyattaki ‘Maraş Ekolü’nün temel taşıdır’
Vefatının 38. yıldönümü münasebetiyle Necip Fazıl Kısakürek için çevrimiçi anma etkinliği düzenlendi.
Moderatörlüğünü Mehmet Yaşar'ın yaptığı programın konukları Yazar Vehbi Vakkasoğlu ve Doç. Dr. Selim Somuncu oldu. Büyükşehir Belediyesi'nin YouTube hesabından canlı yayınlanan programda Necip Fazıl'ın hayatındaki dönüm noktası, Türk Edebiyatı'na katkıları ve Abdülhakim Arvasi'nin Necip Fazıl'ın hayatına etkisi gibi pek çok konuya değinildi.
İhlâs Üzere Bir Yol
Yazar Vehbi Vakkasoğlu konuşmasında Necip Fazıl’la ilgili, "Üstadın hayatı Abdülhakim Arvasi'yle tanışmadan önce ve tanıştıktan sonra diye ikiye ayrılmıştır. Necip Fazıl'ın özellikle dedesinden gelen maneviyat tohumları gönlüne ekilmişti ancak o günkü mevcut ortam, tahsil hayatı onu alıp başka dünyaya götürmüştü. Necip Fazıl'ın içinde taşımış olduğu arayış kendisine huzur vermiyordu. Bu arayış 30'lu yaşlarında tavan yapmış ve kendi içine sığmaz hale gelmiştir. Necip Fazıl, Abdülhakim Arvasi'yi tanıdıktan sonra kabiliyetleri nurlanmış ve kanatlanmıştır. Artık Necip Fazıl bir dava adamıdır. Artık eski alışkanlıklarını ve düşünce tarzına geride bırakan Necip Fazıl adeta bambaşka bir kişi olmuştur. Abdülhakim Arvasi'nin en büyük eserlerinden bir tanesi Necip Fazıl Kısakürek'tir. Bu yola dâhil olduğu noktadan itibaren İslam'ın bütün güzelliklerini bünyesinde toplamaya gayret göstermiştir. Necip Fazıl kimlik ve kişiliğini nerede öne çıkaracağını çok iyi bilen birisiydi. Günümüzde maneviyata ve mukaddesata dair yazılmış çizilmiş ne varsa hepsinde üstadın payı vardır. Necip Fazıl yaşadığı dönemde kimsenin açıktan konuşamadığı şeyleri yazılarında açıkça dile getirmiştir. Böylece onun sayesinde Anadolu'ya cesaret ruhu gelmiştir" ifadelerine yer verdi.
Kitlelerin Öncüsü Oldu
Düzenlenen etkinlikte konuşan Doç. Dr. Selim Somuncu, "Büyük Doğu'nun yayımlanmaya başlamasında en büyük etkenlerden birisi de Abdülhakim Arvasi hazretleridir. Yine Necip Fazıl İstanbul'da mecmua yayımlanmaya başlamıştır ancak bu tüm Anadolu'da yankı uyandırmıştır. Edebiyatta Kahramanmaraş ekolü diye bir şey vardır. Bunun en büyük sebebi başta Necip Fazıl olmak üzere Kahramanmaraş'ta yetişen şairlerdir. Kahramanmaraş yazar ve şairi bol bir memlekettir. Üstat Anadolu düşüncesini ve İslamiyet’in modern çağda yorumlanmasını geniş kitlelerin anlayabileceği şekilde ifade etmiştir. Orhan Okay Necip Fazıl için, ‘Cumhuriyet Türkiye'sinin üzerinde çokça düşünmesi gereken ve etkileri çokça irdelenmesi gereken bir aydınıdır’ demiştir. Onu özgün yapan şey davasıdır. Yani insanlara Necip Fazıl'ı sorduğumuzda söyleyecekleri ilk şey ‘dava adamıydı’ olacaktır. Yıllarca dinlendirilemeyen hassasiyetleri dile getirebildiği için çok sevilmektedir. Necip Fazıl retorikteki ve şairlikteki gücünü hakikatle tanıştıktan sonra farklı bir boyuta taşımıştır. Onun şairliği ideolojisine ulvilik katmıştır. İdeolojisi ise şairliğine ayrı bir veçhe katmıştır. Yani tek başına dava adamı bir Necip Fazıl düşünemediğimiz gibi tek başına şair bir Necip Fazıl'da düşünemeyiz. Bu ikisi birbirini çok derinden etkilemiştir" ifadelerine yer verdi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.