Türkiye’den bir köşe: Kemer
Antalya’ya 40 kilometre uzaklıkta olan Kemer ilçesi, Türkiye turizminin önemli merkezlerinden biridir.
Kemer, 1980’li yılların başında küçük bir köy iken son 20 yılda açılan tesisler ve oteller sayesinde önemli turizm merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Kemer’in tarihi milattan önceye Phaselis antik kenti kuruluşuna dayanmaktadır.
Kemer’in nüfusu 46.143’dür.
Kemer’in başta gelen çekiciliklerinden birisi doğal güzelliğidir. Deniz, orman ve dağlar tek noktada birleşirler.
Beldibi mevkiinden başlayarak Tekirova’ya kadar olan tüm kıyı doğal plajdır.
Kemer merkezde yat limanı yanında bulunan Ayışığı plajı, hilal şekliyle görenleri büyüler.
Son yıllarda Söğüt Cuması, Altınkaya, Dereköy gibi yüksek yerlere safari turları oldukça ilgi çekmektedir.
Lidya kentlerinden olan Idryos, Kemer’in antik çağdaki ismidir.
Idyros Antik Kenti:
Kemer’de Ayışığı Koyu sahiline yakın mevkide, Antalya Müzesi tarafından 1976–1977 yılları arasında yapılan kazıda kalıntıları ortaya çıkan Idyros Antik Kenti hakkında araştırmalar devam etmektedir. Kazılarda Bizans duvar kalıntıları, üç kapı sövesi ve apsisi andıran bir duvar bulunmuş ve yine burada kilise kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Kilisenin tabanı turuncu, kiremit kırmızısı, beyaz, gri renkli taşlardan yapılmış mozaiklerle kaplıdır. Geometrik motiflerin hâkim olduğu süslemeler kalp şeklinde bitkisel bordürlerle çevrilidir.
Hilal biçiminde görüntüsüyle muhteşem bir ambiyansa sahip olan Ayışığı Koyu, Kemer’in bir dünya cenneti olarak anılmasında oldukça etkendir. Altın sarısı kumsalı ve berrak denizi ile Kemer’in en güzel koyu kabul edilen Ayışığı’nda bulunan Ayışığı Plajı ise Kemer’in en popüler plajları arasında yer almaktadır.
Likyanın Sönmeyen Ateşi; Chimera / Yanartaş
Kemer ilçesi Çıralı mahallesi plajının kuzeyindeki kayalıklarda yer alan doğal gaz kaynağından binlerce yıldır çıkan alevler eski Yunan Mitolojisi'ne göre şu şekilde anlatılmaktadır;
Ephyra Kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros’u öldürür ve “Belleros’u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını alır.
Ephyra’dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Kendisine sığınan bu genci öldürmeyi kendine yakıştıramayan Argos Kralı onu Likya Kralın'a gönderir.
Likya Kralı acınacak haldeki bu genci öldürmek istemez ve onu Olympos dağında yaşayan arslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler saçan canavar Chimera ile dövüşmeye gönderir. Bellerophontes, Pegassos adlı kanatlı atına binerek Chimera ile savaşmaya gider. Chimera saldırdığında Pegassos havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam eder. Anadolu’da binlerce yıldan beri anlatıla gelen ve Homeros’un bize bu şekilde aktardığı efsaneye göre hala yanan alevler, Chimera’nın yerin yedi kat dibinden fışkıran alevleridir.
Bellerophontes’in zaferini kutlamak amacıyla Olympos’da bir yarış düzenlenir. Atletler Chimera Kutsal Ateşiyle meşalelerini tutuşturarak Olympos kentine koşarlar. Böylece, daha sonraları değişik spor dallarının eklendiği ve birkaç gün süren Olimpiyat Oyunları’nın Anadolu’daki ilk örneği gerçekleşmiş olur.
Tahtalı Dağı
Kıyı Beydağlarının en yüksek zirvesi olan Tahtalı Dağı 2365 metre yüksekliği ile Türkiye’nin denize yakın en yüksek dağıdır. Tahtalı, antik çağda Tanrılar Dağıydı. Mitolojide ‘’Olympos’’ olarak anılan bu muhteşem dağ, çok eski zamanlardan beri insanlar tarafından çok özel bir yere konumlandırılmış ve bu dağın zirvesine ulaşmak bu nedenle daha da heyecan verici.
Dünyanın en uzun ikinci teleferiği olan Olympos Teleferik, işte bu muhteşem dağa çıkma düşünü gerçekleştiriyor.
Tahtalı Dağı ve çevresi tam bir doğa sporları aktivite alanı. Yamaç paraşütü açısından dünyanın en yüksek yamaç paraşütü merkezi olan dağ, batı sırtlarında bulunan patika ise dağ bisikletçilerinin yeni gözdesi. Bunun yanında Tahtalı Dağı çevresinde bulunan yürüyüş parkurları ise manzarası ile Kemer’de artık mutlaka yapılması gereken aktivitelerin başında geliyor.
Gedelme Yaylası
Kemer’in 18 km batısında, Kuzdere Mahallesi sınırlarında yer alan Gedelme Yaylası eski bir yerleşim yeridir. Özellikle yaz aylarında nüfusu artan yaylada kış aylarında da yaşayan yöre halkı bulunmaktadır. 700 m rakımlı yaylada elma ve ceviz yetiştiriciliği yapılmaktadır. Tarihi Likya yolunun Beycik-Yaylakuzdere-Gedelme-Göynük Yaylası güzergahın da bulunan yayla, trekking gruplarının en önemli uğrak yerlerinden birisidir. Ayrıca bölgede bulunan Kemer Beydağları Yürüyüş ve Bisiklet parkurları ile de yılın her mevsiminde yerli ve yabancı doğa sever Gedelme yaylasına ilgi göstermektedir. Bölgede çok iyi korunmuş birde Bizans Ortaçağı kalesi bulunmaktadır. Kale, Jacobek tarafından İ.S. 9. yy.’a tarihlenmiş. Adı, “tahıl phrygmos’u -tahıl kurutma, hububat çukuru” anlamında gelen Kadrama / Gedelma Bizans Kalesidir. Gedelme’ye gidildiğinde görülmesi gereken yerlerden birisi de Peynir Deliği mağarasıdır. Kalenin hemen yanında bulunan Peynir Deliği mağarasının toplam uzunluğu 74 m. Yine mağaranın girişe göre en derin yeri -19 m. olarak belirtiliyor. Yine Kale yanında dev gövdesi ile Türkiye’nin anıt ağaçları arasında yer alan 2500 yıllık Koca Çınar bulunmaktadır.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.