Türkiye’den bir köşe: Akşehir

Nasrettin Hoca’nın memleketi, Konya’ya bağlı Akşehir ilçesini tanıyalım.

Akşehir, Konya-Afyonkarahisar yolu üzerinde yer alır. Konya’ya 135 km, Afyonkarahisar’a 90 km uzaklıktadır.

Tarih boyunca hep önemli bir yerleşim, ticaret, kültür merkezi olan Akşehir'e ait ilk arkeolojik bulgular Neolitik Dönem'e kadar uzanıyor. Etiler zamanında Akşehir'in adı Thymbrion' dur.

Malazgirt Savaşı'nın ardından başlayan Anadolu'nun türkleşmesi sonucunda Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından alınan kentin bundan sonra adı ve kaderi değişir. Nehçet-ül menazil'de buraya gelen hükümdarlardan birinin çiçek açmış ağaçlardan esinlenerek "Akşehir" dediği rivayet edilmektedir.

Selçuklu devleti'nin çökmesiyle önce Eşrefoğulları, sonra da yüz yıl Hamitoğulları yönetir. Akşehir 1381 yılında Murat Hüdavendigar'a satılır.

Sevr Antlaşması ile, Akşehir italyanlar tarafından işgal edilir. İtalyanlar hıristiyan mahallelerindeki evlere yerleşirler. Ancak işgal günleri uzun sürmez. Çınaraltı Mescidi avlusundaki çınarın üstünde yuvalanan leyleğe ateş eden İtalyanların silah seslerini duyan halk sokağa fırlar. Bunu bir ayaklanma sanan işgal kuvvetleri toparlandıkları gibi şehri terk ederler.

Nasrettin Hoca Türbesi:

Gençliği Akşehir'de geçen, güldürücü, düşündürücü, şaşırtıcı ve eğlendirici fıkraların sahibi Nasrettin hoca, 1284 yılında Akşehir'de vefat etmiştir.

Tarihi Akşehir evleri:

Akşehir Gölü:

Akşehir Gölü, Sultan dağları ile Emir dağı arasındaki çöküntü alanında yer alır. Akşehir ilçesinin yanında İç Anadolu Bölgesi'nde bulunan bir göldür. İdari olarak Konya ve Afyonkarahisar illeri sınırları içerisinde yer almaktadır. Akşehir Gölünün kapalı bir göl olması ve buharlaşmanın etkisi sebebiyle tuzlu bir özellik göstermektedir. Kıyılardan göle karışan tatlı su kaynaklarının bolluğu, kıyılarda suyun tatlılaşmasını sağlar. Tuzluluk orta kesimlerde ve kuzeydoğuda daha belirginleşir.