AK Parti’nin bir millet hareketi olduğunu ifade eden Mahir Ünal, programda yaptığı konuşmasında; “Sorularının cevaplarını bulana kadar araftasınızdır. Ama bu şu anlama gelmiyor sorunlarınızın cevaplarınızı bulmanız, sorularınızın bittiği anlama gelmiyor. Aslında insan entelektüel cevapları olan kişi değildir, entelektüel sağlam soruları olan kişidir. Hikmet hakikatle bir şeyin denk düşmesidir, hakikate yakınlaşmasıdır. Asıl olan insanın kendi cevaplarını bulmasıdır. Şimdi herkesin bir davası vardır. Ama bizim davamız nedir, neyin mücadelesini veriyoruz? Aslında bizim davamızı belirleyen bizim kim olduğumuzdur. Her insanın bir davası vardır. Bu dava kimileri için zengin olma, kimileri için güç, kimileri için şöhret, kimileri için başka mecralarda kendisini hayat geçiren farklı yanı dava dediğimiz şey yapısal olarak aynıdır ama bir şeyi dava olarak benimsemek onun içerdiğidir. Bizim kıymetimizi bizim amacımız ve isteklerimiz belirler. Bizim kimliğimizi belirleyen temel kodlara baktığımızda ben Mahir Ünal olarak işin aidiyet noktasında zihnim düşüncem nereye ait diye baktığımda ben nebevi bir kültüre aitim. Çünkü ben önce Müslümanım, bu beni tanımlayan bir şey. Bir Müslüman olarak benim nebevi bir geleneğe inanmam ve benim peygamberimin bana çizdiği istikameti, yolu, yöntemi ve benim peygamberimin getirdiği Kur’an-ı Kerim’in bana gösterdiği yol ve istikamet var. Bunların hepsi bizim kimliğimizin temelini oluşturuyor” dedi.

Ünal, konuşmasının devamında ise, “Bugün baktığınızda 3 şeyle karşılaşıyorsunuz. Bir aidiyet karşıtlığı ve bir milliyetsizleştirme, bir cinsiyetsizleştirme ve bir dinsizleştirme yani bu üçünü kavgaların şiddetin ve savaşın sebebi olarak görüyorlar. Ve daha temelde de bu birtakım değerler birtakım inançlar birtakım anlamlar uğruna yani insanın anlam arayışına kıymetli yapan her şey uğruna verilen mücadeleyi bir şiddet biçimi olarak gören bir akılla da karşı karşıyayız. Bizim davamız nedir? Tek bir cümleyle özetler misiniz derseniz öncelikle insanı beşeriyetten alıp, insanı kamil olmaya götüren, merhametin iyiliğin yardımlaşmanın, dayanışmanın insanlığın onurunun, insanın dokunulmazlığının, kutsiyetinin korunması mücadelesi bu bir bakıyorsunuz ilahi kelimetullah oluyor, bir bakıyorsunuz Nizam-ı alem oluyor. Çünkü biz bu toprakları bin yıldır bir insanlık adası haline getirdik ve bu topraklar merhametin kalbi oldu, iyiliğin kalbi oldu. Bin yıldan beri bütün mazlumlar mağdurlar bu topraklara sığındı ve bu topraklarda eman buldular ve burada bir gelenek oluştu. Bu çerçevede AK Parti'ye baktığımda hep söylediğim bir şey var. AK Parti 2001 yılında kurulmuş bir parti değil, AK Parti partilerden bir parti değil. AK Parti tarihin içinden akıp gelen bir duygu, bir fikir, bir değer, bir inanç bir dava. AK Parti partilerden bir parti değil, AK Parti bir millet hareketidir. Milletin değerlerinin, taleplerinin, hassasiyetlerinin, milletin iradesinin, egemen kılınması mücadelesi aslında bizim davamız” ifadelerine yer verdi.