Uzmanlar, sihir ve büyünün, dini inançlarla ve ahlaki değerlerle bir bağlantısının bulunmadığını vurguluyor. Sihir, genellikle el çabukluğu, göz boyama ve aldatma teknikleriyle icra edilen bir faaliyet olarak tanımlanırken, aynı zamanda şeytanla ilişki kurup ondan yardım alma iddiaları da içeriyor.

Kur’an-ı Kerim’de sihir konusuna atıfta bulunulduğu belirtilirken, Hz. Peygamber’in de sihir yapmayı yedi büyük günah arasında sayması dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra, bazı İslam âlimleri, büyücülere dair yanlış inançların İslam’a aykırı olduğunu, bu tür inançların safsata ve aldatmaca olduğunu dile getiriyor.

Sihir çalışmalarına maruz kalan bireylerin, Hz. Peygamber’in önerdiği korunma yöntemlerini uygulamaları gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, sihir veya büyü yapıldığını düşünen ruhsal sorun yaşayan bireylerin, bir doktor veya psikiyatrist ile görüşmelerinin daha yararlı olacağına işaret ediyor.

Sonuç olarak, İslam’da sihir ve büyünün herhangi bir gerçeklik payı olmadığı, bu yollarla uğraşmanın dinî ve ahlaki açıdan yasaklandığı yönündeki görüşler güçleniyor.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı