Güneş fırtınaları ile “İnternet Kıyameti” yaşanması mümkün mü?

Güneş fırtınaları ile “İnternet Kıyameti” yaşanması mümkün mü?

Güneş fırtınaları ile yaşanabilecek “İnternet kıyameti” iddiası internette, özellikle sosyal medyada sıkça gündeme gelmeye başladı. Peki böyle bir fenomenin gerçekleşmesi mümkün olabilir mi?

Son iddialar, NASA’yı da yanlış bilgi yağmuruna ve asılsız uyarılara maruz bıraktı. 2025 yılında beklenen, ancak 1 yıl daha erken gerçekleşebileceği iddia edilen jeomanyetik fırtınalar Dünya’da “İnternet Kıyameti” gibi bir fenomene neden olabilir mi?

6447ffaaf3715.webp

2024 yılı başlarında yaşanabileceği iddia ediliyor

2021 yılında, Kaliforniya Üniversitesi’nin MWare ile birlikte düzenlediği bir araştırmaya göre, Güneş’te yaşanacak süpersonik patlamaların Dünya üzerinde geniş bir manyetik dalga oluşturabileceği ve birçok elektronik bozulma ile birlikte bir ‘internet kıyameti’ yaşatabileceği belirtiliyordu.

George Mason Üniversitesi’nden Profesör Peter Becker, “İnternet, güneşin nispeten sessiz olduğu bir dönemde olgunlaştı ve şimdi daha aktif bir döneme giriyor. İnsanlık tarihinde ilk kez artan güneş aktivitesi ile internete olan bağımlılığımız ve internete olan küresel ekonomik bağımlılığımız kesişiyor.” ifadelerini kullanıyor.

Profesör Becker, “Çok büyük bir olay internetin 1 aya kadar kesintiye uğramasına neden olabilir ve elektrik şebekesinde de ek hasar meydana gelebilir. Yani interneti kaybederseniz, yalnızca ABD’deki ekonomik zararın günde yaklaşık 10 milyar dolar civarında olduğu düşünülüyor. Ve eğer bu artarsa, örnek olarak, diyelim ki, Covid-19’dan daha büyük bir ekonomik bozulmayla oldukça hızlı bir şekilde karşılaşırsınız.” dedi.

Uzmanların belirttiğine göre bu yaşanacak Güneş Fırtınası’nın 2025 yılında olması bekleniyordu. Ancak geçtiğimiz ay içerisinde meydana gelen Auroralar ve izlenen Güneş aktiviteleri bu gelişmenin beklenenden önce, yani 2024 yılı başlarında olabileceğini düşündürmeye başladı.

“İnternet Kıyameti” gibi bir şey mümkün mü?

“İnternet kıyameti” gibi terimler internette, özellikle sosyal medyada sıkça gündeme gelmeye başladı. Bu iddia, NASA’yı da yanlış bilgi yağmuruna ve asılsız uyarılara maruz bıraktı. NASA, internetin sonunun 2025’teki güneş fırtınasından kaynaklanma ihtimali hakkında henüz yorum yapmadı.

İddiaların dayanağı ‘sorular soran’ bir makale

Washington Post’un haberine göre Güneş, 2025 yılında özellikle aktif bir dönem olan “solar maksimum“a ulaşacak ve günümüzün dijital dünyası buna hazır değil. Post’un haberinde, güçlü bir güneş fırtınasının Dünya’yı vurabileceği ve bunun, şu ana kadar birbirine bağlı dünyada yaşanmamış nadir bir olay olduğu ve yaygın internet kesintisine yol açabileceği belirtiliyor. Bu iddialara dayanak ise Profesör Sangeetha Abdu Jyothi‘nin bir makalesi.

“Altyapımızın buna nasıl tepki vereceğini bilmiyoruz”

Washington Post haberinde Prof. Jyothi’nin ‘Güneş Süper Fırtınaları: İnternet Kıyametini Planlamak’ (Solar Superstorms: Planning for an Internet Apocalypse) adlı makalesinin, bu terimin popülerleşmesinde önemli bir rol oynadığına vurgu yapıyor.

California Üniversitesi (Irvin) Bilgisayar bilimi profesörü Prof. Jyothi‘nin alıntısı şöyleydi:

“Hiç böyle ekstrem vakalardan birini yaşamadık ve altyapımızın buna nasıl tepki vereceğini bilmiyoruz. Başarısızlık testlerimiz bu tür senaryoları bile içermiyor.”

Güneş aktivetelerinin 2024’te zirveye çıkabileceği söylemi gerçekçi

İddialar, bu yılın başlarında yapılan ve güneşin mevcut aktivitesinin zirvesine 2024’te, yani önceden tahmin edilenden bir yıl daha erken ulaşabileceğini gösteren hakemli araştırmalarla da daha da güçleniyor.

25 Ekim 2023’te Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nin (NOAA) Uzay Hava Durumu Tahmin Merkezi (SWPC), “Güneş Döngüsü 25” (Cycle-25) sırasındaki güneş faaliyeti için revize edilmiş bir tahmin yayınladı; bu tahmin, güneş faaliyetinin Aralık 2019’da bir uzman paneli tarafından tahmin edilenden daha hızlı artacağı ve daha yüksek bir seviyede zirve yapacağı sonucuna varıyor. Güncellenen tahmin artık Güneş Döngüsü 25’in 2024 yılının Ocak ve Ekim ayları arasında maksimum güneş lekesi sayısının 137 ile 173 arasında olacağı şekilde zirveye ulaşacağını öngörüyor.

“Küçük uzay hava olayları bile büyük etkilere sahip olabilir”

NOAA tarafından yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Küçük uzay hava olayları bile büyük etkilere sahip olabilir. Şubat 2022’nin başlarında Cape Canaveral, Florida’dan başarılı bir fırlatmanın ardından, küçük bir jeomanyetik fırtına, 49 SpaceX Starlink uydusundan 38’inin son yörüngelerine ulaşamamasına, bunun yerine Dünya atmosferine plansız yeniden giriş sırasında yanmasına neden oldu. SWPC, uzay hava durumu fırtınasını doğru bir şekilde tahmin ederken, NOAA, CIRES ve Starlink bilim adamlarının AGU dergisi Space Weather’da yayınlanan bir analizi, küçük uzay hava durumu olaylarına yönelik geliştirilmiş gözlemlerin ve tahminlerin gelecekteki uydu kayıplarını önlemeye yardımcı olacağını buldu.”

Ancak bir sonraki büyük güneş fırtınasının internetin çevrimdışı olmasına neden olacağına dair viral söylentileri destekleyecek hiçbir kanıt yok.

Araştırma görevlisi Vishal Upendran, büyük güneş fırtınalarının elektrik şebekeleri ve iletişim sistemleri üzerindeki etkileri iyi bir şekilde belgelenmiştir, bu nedenle “temkinli olmak ve Güneş-Dünya sistemi ile heliosferik sistemi sürekli izleme ve değerlendirme yapmak akıllıca” ifadeleri kullandı.

ABD Kaliforniya’daki Lockheed Martin Güneş ve Astrofizik Laboratuvarı’nda görevli bilim insanı Dr. Upendran, Space.com’a yaptığı açıklamada; “Ancak güneş fırtınalarının gücüne ilişkin güçlü açıklamalarda bulunmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var” diye ekledi.

Bilim insanları Temmuz 2025’te “ölümcül bir güneş fırtınası” olacağını öngörmüyor

Güneşin gezegeni nasıl öldürebileceğine dair sayısız iddiaya rağmen, 2025’te ölümcül bir güneş fırtınasının meydana geleceğine dair bilim destekli bir tahmin bulunmuyor.

Dr. Upendran’a göre güneş fırtınalarının Dünya’da neden olabileceği hasarın ciddiyetini tahmin etmek karmaşık. Örneğin, Güneş manyetik aktivitenin zirvesine yaklaştıkça yüzeyindeki yapılar giderek daha karmaşık hale geliyor ve bunların modellere dahil edilmesi zorlaşıyor.

Üstelik Güneş’in saçtığı patlamalar, yine 3 boyutlu bir yapı olan Dünya’nın manyetik alan sistemiyle tam olarak anlaşılamayan ve dolayısıyla modellenmesi zor şekillerde etkileşime giren 3 boyutlu yapılardır.

Upendran, Space.com’a şunları söyledi: “Bunlar karmaşık sistemler ve herhangi bir süper fırtınanın oluşumu hakkında güçlü bir açıklama yapmak uygunsuz olur.”

Kendisi ve ekibi, güneş fırtınaları gerçekleşmeden 30 dakika öncesine kadar tahminler oluşturmak için güneş rüzgârıyla ilgili uydu verilerini kullanan bir yapay zeka modeli geliştirdi. “Modelimizin en büyük gücü, saniyeler içinde tahmin sunabilmesi ve 30 dakikalık bir zaman diliminde her dakika sonuç verebilmesidir” dedi.

internet-kiyameti.webp

Carrington olayı: En büyük jeomanyetik güneş fırtınası

1859 güneş fırtınası, 1859’da solar döngü 10 sırasında yaşanmış güçlü bir jeomanyetik güneş fırtınasıdır. Carrington Olayı olarak da adlandırılan Güneş fırtınası, solar döngü 10 sırasında meydana gelmiş güçlü bir jeomanyetik güneş fırtına olarak biliniyor.

28 Ağustos 1859’dan 2 Eylül 1859’a kadar, Güneş’te sayısız güneş lekeleri gözlemlendi. 1 Eylül’de öğle vaktinden önce, Richard Carrington ve Richard Hodgson adlı İngiliz asıllı amatör astronomlar, ilk solar alevin gözlemlerini yaptılar. Dünya’ya gelmesi 17.6 saat alırken büyük bir koronal kütle ejeksiyonunun (CME) direkt olarak Dünya’ya gelmesine sebep oldu. Böyle bir yolculuk genelde üç ila dört gün sürer. Bu ikini CME çok hızlı hareket etti çünkü ilk olanı yol üzerindeki ambiyant solar rüzgar plazmasını temizlemişti.

Karayiplerden bile Aurora gözlendi

1-2 Eylül 1859’da kaydedilen en büyük jeomanyetik fırtına meydana geldi. Auroralar, kuzey yarımkürede Karayipler’den bile olmak üzere tüm dünyada görüldü; Rocky Dağları üzerindekiler o kadar parlaktı ki, parlaması sabah olduğunu zannettiklerinden kahvaltı hazırlamaya başlamalarına sebep olan altın madencilerini uyandırdı. Kuzeydoğu Amerika’da uyanan insanlar aurora’nın ışığı sayesinde gazete okuyabiliyorlardı. Aurora, Küba ve Hawaii gibi kutuplardan bile görünürdü.

Telgraf sistemleri hasar gördü

Tüm Avrupa ve Kuzey Amerika telgraf sistemleri başarısız oldu, bazı durumlarda telgraf operatörlerine elektrik şoku bile verdiler. Telgraf direkleri elektrik kıvılcımları saçıyordu. Bazı telgraf sistemleri güç kaynaklarından kesilmelerine rağmen mesaj alıp göndermeye devam ettiler.

Daha az tehlikeli jeomanyetik fırtınalar 1921’de ve 1960’ta geniş çaplı bir radyo kesintisi bildirildiğinde olmuştu. Mart 1989 jeomanyetik fırtınası Quebec’in geniş yerlerindeki gücü kesmişti. Temmuz 2012’de, bir koronal kütle ejeksiyonunun büyüklük bakımına benzer olduğu anlaşıldı; gidiş yolu Dünya’nın yörüngesini kaçırmıştı. Bu gözlemler hakkındaki bilgiler 28 Nisan 2014‘te NASA tarafından halk ile paylaşıldı.

103 yıl önce de gerçekleşti

Günümüzden yaklaşık olarak 103 yıl önce ‘New York Demiryolu Fırtınası’ olarak da bilinen üç günlük Mayıs 1921 jeomanyetik fırtınası gerçekleşti. Bu bildiğimiz atmosferik fırtınalardan çok farklı bir doğa olayıydı.

103 yıl önce gerçekleşen bu olay, Dünya’nın manyetosferi üzerindeki olağanüstü güçlü bir koronal kütle atımının etkisinden kaynaklandı. 13-15 Mayıs’ta onbeşinci güneş döngüsünün bir parçası olarak meydana gelen bu olay, 20. yüzyılın en yoğun jeomanyetik fırtınasıydı.

Boyutu 151.000 x 34.000 kilometreydi

Fırtınanın elektrik akımı, New York Demiryolu Fırtınası olarak bilinen Grand Central Terminali yakınları da dahil olmak üzere dünya çapında bir dizi yangına yol açtı. Çağdaş bilim adamları, 10 Mayıs’ta başlayan ve fırtınaya neden olan güneş lekesinin boyutunu 151.000 x 34.000 km olarak tahmin ettiler.

Fırtına öncesi, Auroralar (kuzey ışıkları) Amerika Birleşik Devletleri’nin doğusunda ortaya çıktı ve parlak bir şekilde aydınlatılmış gece gökyüzü yarattı. ABD’deki telgraf hizmeti önce yavaşladı ve ardından 14 Mayıs’ta gece yarısı civarında yanan sigortalar ve hasarlı ekipman nedeniyle neredeyse durdu. Radyo yayılımı fırtına sırasında iyonosfer tutulumu nedeniyle artmıştır, ancak alışılmadık derecede iyi uzun mesafeli alım mümkün olmuştur. Elektrik ışıkları gözle görülür şekilde etkilenmedi. (İndigo)

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.