Mukadder Gemici, Ömer Erdem ve Mehmet Narlı gibi isimler ile Toyin Adewale-Gabriel, “Edebiyatın Değiştirici Gücü” başlığı altında bir panel düzenlediler. Panelde edebiyatın bireyler ve toplumlar üzerindeki etkisi, değişim yaratmadaki rolü ve sanatın dönüştürücü gücü farklı bakış açılarıyla ele alındı. Konuşmacılar, edebiyatın sadece bir anlatım aracı değil, aynı zamanda bir düşünce, direniş ve yenilenme biçimi olduğunu vurguladılar.

Mukadder Gemici, “Edebiyat, hayatı başka bir gözle görmemize, görünmeyeni hissetmemize imkân tanır. Küçük bir hikâye bazen bir toplumun kaderini değiştirecek duygulara yol açar. Değişim önce kelimelerle başlar, sonra kalplere ve davranışlara taşar” dedi.

Ömer Erdem, edebiyatın insan düşüncesinin derinliklerine kök saldığını belirterek, “Yazdığımız her satır, içinde bulunduğumuz zamanı hem yansıtır hem de dönüştürür. Edebiyat bir aynadır ama o ayna yalnızca göstermez, değiştirir” diye konuştu.

Mehmet Narlı ise, “Bir toplumun kaderini değiştiren şey, bazen bir şairin cesur bir dizesi, bazen bir yazarın kaleme aldığı bir hikâye olur. Edebiyat, varoluşumuzun en derin katmanlarına dokunur ve orada sessiz ama güçlü bir değişim başlatır” ifadelerini kullandı.

Toyin Adewale-Gabriel de edebiyatın önemine dikkat çekerek, “Edebiyat, hayatı sadece anlatmakla kalmaz; aynı zamanda hayatta kalmanın, direnmenin ve yeniden doğmanın bir biçimidir. Edebiyatın gücü, dilleri, sınırları, kültürleri aşarak bize ortak insan hikâyelerimizi hatırlatır. Kahramanmaraş’ta bu evrensel bağı bir kez daha hissettik” dedi.

Etkinlik, katılımcılara derin felsefi tartışmalar ve sıcak sohbetler sunarak, edebiyatın değiştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.