Çay İçmek Yaşlanmayı Yavaşlatır!
Çayın kanserden diyabete, saçtan güneş lekelerine kadar pek çok konuda olumlu etkisi var. Sudan sonra en çok tüketilen çay, yaşlanmayla da mücadele ediyor.
Sağlık okur-yazarlığını geliştirmek adına yaptığım çalışmalarım arasında, takipçilerimle twitter’dan düzenli olarak güncel sağlık araştırmalarını paylaşmak yer alıyor. Gözlemlerime göre bugüne kadar en fazla ilgiyi çayla ilgili attığım tweetler çekti. Bunun elbette bir nedeni var. Çay, dünya nüfusunun üçte ikisinin tükettiği en popüler içecektir. Birçok çalışma, kamelya sinensis yapraklarından yapılan geleneksel çayın sadece rahatlatıcı bir sıcak içecek olmadığını, aynı zamanda kanser, tip 2 diyabet, artrite karşı da yardımcı olabileceğini gösteriyor. Çay; suyun yanında insanların tükettiği en ucuz içecek olma özelliğini de taşıyor. Çay içmek, eski çağlardan beri sağlığı teşvik edici bir alışkanlık olarak düşünülmüştür. Modern tıbbi araştırmalar, bu inanca bilimsel bir temel sağlamaktadır. Çay içeceğinin sağlıklı yararlarını destekleyen kanıtlar, bilimsel literatürde yayınlanan her yeni çalışmada daha da güçlenmektedir.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR
Günümüzde, potansiyel sağlıklı yaşam ve hastalıklara karşı mücadele niteliklerine sahip olduğunu iddia eden yüzlerce farklı çay bulabilirsiniz. Araştırmalar, bu doğal karışımların bazılarının bağışıklığı güçlendirebilen, stresi kolaylaştıran ve hatta fiziksel dayanıklılığı artırabilen az miktarda mineraller içerdiğini gösteriyor. Sıcak çayın da sindirim sistemini canlandırdığı kanıtlanmıştır. Sudan sonra dünyadaki en popüler içecek olan çay, aynı zamanda antioksidan ve antienflamatuar özellikleri ile yaşlanmaya karşı mücadele etmesi sayesinde güzellikte de etkili.
CİLT KANSERİYLE SAVAŞIN
Biyokimya ve Biyofizik Arşivi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, polifenol sayesinde yeşil çay yudumlarken DNA onarımını artırabileceğini ve bunun da UV ışınlarına maruz kalmanın neden olduğu melanom dışı deri kanserleriyle savaşmakta etkili olduğunu gösteren kanıtlar bulunmaktadır. Yeşil çay için belirli bir günlük tavsiye bulunmamasına rağmen uzmanlar, günde 2-4 bardak içilmesini öneriyor. Uykusuzluk sorunu yaşamamak adına günün erken saatlerinde içmekte fayda var.
PÜRÜZSÜZ BİR CİLT Mİ?
Eğer losyonunuz çay içermiyorsa, büyük oranda nem kaybedebilirsiniz. Bir dermatolojik terapi çalışmasında, yüzde 6 konsantrasyonda bir yeşil çay yaprağı ekstraktını içeren bir losyon uygulayan gönüllülerin sadece bir ay sonra belirgin şekilde daha fazla nemli, esnek ve pürüzsüz bir cilde sahip olduğu gösterildi.
YANIĞI İYİLEŞTİRİR
Eğer güneşe fazla maruz kaldıysanız, daha iyi hissetmek için çayın yatıştırıcı özelliklerinden yararlanın. Uzmanlar, en az bir düzine yeşil çay poşetini soğuk suda beklettikten sonra banyo suyuna atmayı ve sakinleşene kadar derinin hemen içine girmesini önermektedir. Yeşil çay, iltihaplı deride iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur. Yalnız organik yeşil çayları tercih etmelisiniz. Saç renginiz solgun görünüyorsa, tonunu parlatmak için çay kullanın. Çay hafif asidiktir. Asitik bileşenler saç kütikülünü kapatır ve saçın parlak görünmesini sağlar. Bir fincan kaynar suyun içine altı papatya çayı paketi koyun, 15 dakika kadar dinlenmeye bırakın, sonra buzdolabında çayı (soğuk bir şampuan olarak kullanmak için) soğutun. Haftada bir veya iki kez saçınızı bu karışım ile yıkayın.
(Dr. Halit Yerebakan)
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.