BLC Group Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Balcıoğlu, Bloomberg HT’deki İş Dünyası programında, Türkiye’nin sanayi ve ticaret alanındaki mevcut durumu ve geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 
Balcıoğlu, özellikle gümrük vergileri, ithalat sorunları ve belirsizliklerin sektörde yarattığı etkiler üzerinde durdu.
Sözlerine İstanbul depremi nedeniyle geçmiş olsun dilekleriyle başlayan Balcıoğlu, “Geçmiş olsun demek istiyorum, hâlâ kaybettiklerimizi düşündüğümüzde derin bir üzüntü yaşıyoruz. Mal, mülk, para değil; insanlarımız, dostlarımız kayboldu. Bu üzüntü, yaşamımızı etkiliyor. Ancak hayat devam ediyor. Gündem yalnızca Türkiye'nin değil, dünyanın da gündemi çok hızlı değişiyor” şeklinde konuştu.
Başkan Balcıoğlu, ABD'de eski Başkan Donald Trump'un yeniden göreve gelmesiyle iş yapma süreçlerinde gözlemlediği olumsuzluklar veya olumlu gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulundu. 
“Global bir dünyada yaşıyoruz ve birçok olayı beraberinde yaşıyoruz. Bazı durumları kontrol edemiyoruz, bazılarına da gücümüz yetmiyor. Ancak bununla birlikte fırsatlar da ortaya çıkıyor. Amerika'nın yaptırımları, doğal olarak bizim için bazı fırsatlar yaratacaktır” dedi.
Balcıoğlu, Türkiye’nin pandemi sürecinde gerçekleştirdiği başarılı uygulamalara da vurgu yaptı. “Pandemi döneminde konteyner krizinden dolayı dünya büyük sıkıntılar yaşarken, biz bu süreci iyi yönettik. Avrupa pazarında bulunmamız avantajımızdı. İnsanlar hammaddelerini bile bulamazken, biz mal tedarikinde sorun yaşamadık” ifadelerini kullandı.
Yarın Roma'da gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı toplantısının önemine de değinen Balcıoğlu, “Eğer burada bir anlaşma çıkarsa, yakın pazarımızda hızlı hareket ederek işlerin gidişatını olumluya çevirebiliriz” dedi. 
Küresel ticarette yaşanan zorlukların ve ticaretin geleceğinin belirsizliğinin altını çizen Balcıoğlu, “Ülkeler birbirinden alıp satmadığı sürece, en yakın ve en uygun tedarik kaynağı biz olmalıyız” diyerek, böyle bir durumda Türkiye'nin fırsatları değerlendirebileceğini vurguladı.
2025 yılı için tekstil sektöründeki siparişlerin, üretim kapasitesinin ve istihdam durumunun nasıl şekilleneceğine dair yapılan planlamaların belirsizlikler nedeniyle zorlaştığını ifade eden Balcıoğlu, “İş yapma şeklimiz belirsizliğin artmasıyla beraber daha temkinli hale geldi. Bu belirsizlik ortamında, gemimizi nasıl sürdüreceğimizi belirleyemiyoruz, sadece tahmin edebiliyoruz” dedi.
Sanayiciliğin zorluğuna dikkat çeken Balcıoğlu, geçmişte yaşanan doğalgaz krizlerine atıfta bulunarak, “Sanayicilik, ‘hadi kapatıyorum’ veya ‘hadi açıyorum’ diyebileceğiniz bir şey değil. Kapatılmaması gereken tesisler var. Çünkü durduğunda yeniden açılması çok zor” şeklinde konuştu. 
Balcıoğlu ayrıca, Türkiye’nin sanayi yapısının uzun yıllar içerisinde geliştirilmiş ve desteklenmiş olduğunu belirterek, şirketlerin öz sermayelerini sürekli harcadıklarını ve bu durumun sürdürülemez hale geldiğini vurguladı.
Kur politikalarının da sektör üzerinde etkisi olduğuna değinen Balcıoğlu, “Kuru sabitlemek için rezervlerimizi harcadık ama bu durumun kimseye faydası yok. Düşük kur, yurt dışındaki rekabetçi ürünler karşısında bizi dezavantajlı hale getiriyor” ifadelerini kullandı. 
Tüketicilerin karar alırken fiyat farklarını göz önünde bulundurduğunu belirten Balcıoğlu, “Yurt dışında mal alırken, fiyatların daha uygun olması nedeniyle rekabetçilik kaybediyoruz. Bu durum, sadece sanayiciyi değil, devletimizi ve ekonomiyi de zora sokuyor” dedi.
Sonuç olarak, sektörün genel sorunlarını dile getiren Balcıoğlu, belirsizliklerin devam edeceğini ve sanayicilerin bu zorluklara karşı direnç göstermeye çalışacaklarını sözlerine ekledi. “Sektörün genel maslahatı için işbirliği yapılmalı; ancak bu zorlu süreçte kararlılıkla yol almalıyız” diyerek, tüm sanayicilere umut verdi.