İsrail’i, Suriye’yi bölme ve kaosa sürükleme girişimlerinin baş faili olarak işaret eden Fidan, “Parçalamaya yönelik şiddetli adımlar bizim için doğrudan milli güvenlik tehdididir. Müdahale ederiz” ifadelerini kullandı.

Fidan, Türkiye’yi ziyaret eden El Salvador Dışişleri Bakanı Alexandra Hill ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında bölgedeki gelişmeler, diplomasi çalışmaları ve Avrupa ile vize serbestisi süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda ve soru-cevap bölümünde, Suriye’nin geleceğine dair net mesajlar verildi.

“Hiçbir grup bölünmeye yönelik adım atmamalı”

Suriye’deki son gelişmelere değinen Fidan, ülkedeki tüm gruplara açık çağrıda bulundu:

“Uyarıyoruz, hiçbir grup parçalamaya yönelik hareket içerisine geçmesin. Diplomasi yoluyla konuşacağımız çok şey var. Bütün gruplarla, bütün unsurlarla. Ama şiddet kullanarak bölmeye ve istikrarsızlaştırmaya yönelirseniz, bunu milli güvenliğimize tehdit sayar ve müdahale ederiz.”

İsrail’e sert eleştiri: “Suriye’yi bölmek istiyor”

Fidan, İsrail’in bölgedeki istikrarsızlığı körükleyen aktörlerin başında geldiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“İsrail, çevresinde istikrarlı bir ülke görmek istemiyor. Netanyahu’nun çıkarı, Orta Doğu’nun kaosa sürüklenmesindedir. İsrail’in planı, Dürzileri bahane ederek Suriye’yi bölmek. Bu stratejiye karşı sessiz kalmayacağız.”

Ayrıca, İsrail’in sadece Şam’ı değil, Suriye ordusunun Süveyda’ya yönlendirdiği birlikleri de vurduğunu ifade eden Fidan, bu müdahalelerin barış sürecini sabote etmeye yönelik olduğunu dile getirdi.

“Bazı ülkelerin amacı Suriye’yi dört parçaya bölmek”

Fidan, Suriye’de etnik gerilimlerin kışkırtıldığını ve bazı aktörlerin amacı doğrultusunda Suriye’nin kalıcı biçimde bölünmeye çalışıldığını vurguladı:

“Bazı ülkelerin amacı, Suriye’yi dört parçaya bölüp, istikrarsız ve suç üreten bir yapıya dönüştürmektir. Suriye’nin Alevileri, Dürzileri, Bedevileri kışkırtılıyor.”

“Süveyda’daki ateşkese tüm taraflar uymalı”

Süveyda’da ilan edilen ateşkesin korunmasının önemine dikkati çeken Fidan, sivillerin güvenliği ve insani yardımların ulaşabilirliği açısından uyulması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Ateşkese tarafların riayet etmesi, çatışmaların tamamen sonlandırılması, sivillerin korunması ve insani yardımların engelsiz ulaşması kritiktir. Merkezi hükümetin, taraf tutmadan bölgede asker bulundurması şarttır.”

“İsrail’in vekil aktörü: El Hicri”

Fidan, Süveyda’daki Dürzi-Bedeni çatışmasında çözüm sürecini engelleyen tek ismin El Hicri olduğunu belirterek, “Bu kişi İsrail’in vekil unsuru gibi davranmakta. Arabuluculuk ve çözüm önerilerini reddetti. Ancak küçük ölçekli çatışmalar dışında ateşkes hâkim durumda” dedi.

“Zaman, entegre olma zamanıdır”

Fidan, Suriye’deki silahlı gruplara çağrısında bulunarak, uzun vadede iç çatışmaların çözümsüzlüğe yol açacağını söyledi:

“Başkasının kurduğu bir oyunda taktik kazançlar, stratejik felaketlere yol açar. Otonomi ve bağımsızlık hayalleri kanla inşa edilemez. Şimdi entegre olma, birlikte yaşama zamanıdır.”

İstanbul’da yoğun diplomasi trafiği

Fidan, önümüzdeki hafta İstanbul’da gerçekleştirilecek uluslararası toplantıların planlarını paylaştı:

• Rusya-Ukrayna müzakereleri üçüncü turu İstanbul’da yapılacak.
• İran, Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa arasında nükleer görüşmeler de yine İstanbul’da düzenlenecek.
• Balkan ülkeleri dışişleri bakanlarıyla cumartesi günü bir araya gelinecek.

“İsrail bölgeyi istikrarsızlaştırmak istiyor”

İsrail’in bölgedeki stratejisini değerlendiren Fidan, “İsrail’in politikası açık: Komşularını zayıflat, iç çatışma üret, böl ve yönet. Türkiye olarak buna karşı her düzeyde mücadele ediyoruz. Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Vize serbestisi: “Sessiz diplomasi olumlu sonuç veriyor”

Fidan, Avrupa Birliği ile yürütülen vize serbestisi sürecine de değinerek, özellikle ikinci vize başvurusu yapanların sayısında olumlu gelişmeler yaşandığını vurguladı:

“AB ile yürüttüğümüz sessiz diplomasi sonuç veriyor. İlk vize başvurularının hızlanması için altyapı çalışmaları sürdürülüyor. Nihai hedefimiz tam vize serbestisidir. Türkiye bu hakkı fazlasıyla hak etmektedir.”