Abdullah Şanlıdağ yazdı...“Uzaklaştırma kararı çözüm oldu mu?”

Abdullah Şanlıdağ yazdı...“Uzaklaştırma kararı çözüm oldu mu?”

Eskiden karı-koca kavga ettiklerinde, akil insanlar araya girer ve ve onları barıştırırdı. Küskünlüğün kodları biraz daha derinse; kadın çocuklarını alır, babasının evine gider, durumu zamanın akışına bırakırdı.

Taraflar biraz birbirlerinden uzak kalınca değerlerini anlar, kadın yeniden çocuklarını alarak yuvasına dönerdi. 2000'li yıllara kadar Türkiye'nin aile yapısı böyleydi. Yani kadına şiddet, önceleri de vardı, şimdi de var. Bundan sonra da olmaya devam edecek. Erkek egemen toplumlarda kadına şiddet maalesef kaçınılmaz oluyor. Her ne olursa olsun ailenin arasına polis sokulmamalıydı. Eşinden şiddet gören kadın, resmi makamlara başvurarak beyanda bulunuyor ve kadının beyanını esas alan devlet, şiddet uygulayan erkeğe uzaklaştırma kararı veriyor. Evinin etrafında dahi gezemeyen erkek; bu sefer çılgına dönüyor. Sonra bir işitiyoruz ki, uzaklaştırma kararı alan erkek, eşini ve çocuklarını öldürmeye kadar gidebiliyor. Bu kararlarla şiddetin önüne geçelim derken, maalesef ölümlere neden oluyoruz.

Dün akşam haberleri izlerken irkildim. Evlilik teklifini kabul etmediği için sevgilisini öldüren, ardından da kendi kafasına sıkan adamın haleti ruhiyesini anlamaya çalışıyorum. Yani empati yapıyorum ama adamı haklı çıkaracak hiçbir bulguya rastlayamıyorum.

ANNEM EVDE YOKSA BABAM ONU ÖLDÜRMÜŞTÜR

İletişim ve teknolojinin bu denli yaygın olmadığı 2000 öncesi yıllarda kadının ve çocuklarının işi bugünün toplumundan ve sorunlarından daha kolaydı. İnanın bugün kadın olmak çok daha zor. Kadına, sadece

erkekler şiddet uygulamıyor. Gelenek, görenek, algılar ve erkekler bir tarafa, kadınları kadınlar da eziyor artık. Birbirinin hak ve hukukunu gözetmeyen, sokaktaki kadının derdine bigane kalan, umursamayan, kadının dert ve sorunlarını senede bir defa dile getiren kadın dernekleri de aslında kadınların pek dostu sayılmaz. Kocalar eşlerini öldürdüklerinde geriye talihsiz çocuklar kalıyor. Hem kocasından hem de kocasının ailesinden şiddet gören bir kadının boşanmaktan başka çaresi yoktur. "Aman çocuklar rezil olmasın" diyerek bu evliliği sürdürmeye çalışmak, daha büyük felaketlere neden oluyor. Kocasından her gün dayak yiyerek zulme maruz kalmasındansa, kadınların kimsesizlerin sessizliğinde yalnız başına yaşaması daha evladır. Keşke annemin öldürülmesine tanık olmasaydık, sürekli o an aklıma geliyor” diyen, sonraki yaşantılarında “şiddete hayır” diyen, ama zihinsel geri dönüşlerinde sürekli bu travmayı yaşayan, hatıralarından çıkaramayan çocukların halet-i ruhiyesini düşünebiliyor musunuz?

438 KADININ SUÇU NEYDİ?

Evet farkındayım; 2023 yılını, iklim değişikliğinden kaynaklanan sel felaketleri, orman yangınları ve depremlerle kapadık. Tabii bir de İsrail devletinin Gazze'de başta çocuklar olmak üzere Filistinlilere uyguladığı soykırım hadisesi var.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu verilerine göre 2023 yılında 438 kadın katledilmiş.

Şiddetin önüne geçebilmek için Hâkim ve savcıların erkek şiddeti karşısında daha duyarlı hale gelmesi lazım ama aileler de bilinçlendirilmeli, şiddete kapı aralayan tüm mekanizmaların önü alınmalıdır. Birbirine sevgi ve saygıyı yitiren ailelerin evliliklerini yürütebilmesi oldukça zordur.

Peki, ya çocuklar?

Çocuklar nasıl yeniden güçlendirilmeli ve hayata kazandırılmalı?

Çocukların için koruyucu-destekleyici sosyal bir çevre oluşturulması elzemdir.  18 yaş altındaki çocuklar için bakım sorumluluğunu alan bir vasinin atanması, vasi olmadığında koruyucu aile gibi aile temelli bakım hizmetlerine yönlendirilmelidir.

Çocukları şiddet sarmalından ve geçirdikleri travmadan kurtarabilmek için,

çocuklara psikososyal destek sağlamak adına sosyal hizmet uzmanlarından, çocuk psikiyatrlarından ve psikologlardan oluşan bir ekibin travma odaklı bir terapi ve  danışmanlığını geç kalmadan, hem de ücretsiz şekilde verilmesi sağlanmalıdır.

Yazımın başlığına dönerek sualimi tekrarlayacak olursam, maalesef uzaklaştırmak kararı da şiddetin önüne geçemedi.

Şiddetten uzak, barış ve huzur dolu bir dünyanın tesis edilmesi dileğiyle..

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.