Rüyalar, gerçeğe işaret edebileceği gibi, tamamen hayal ürünü veya zihnin meşgul olduğu düşüncelerin yansıması olabilir. İslam'da rüyalar genel olarak "sâdık" (doğru) ve "kâzib" (yalancı) olarak iki gruba ayrılır. Sâdık rüyaların Allah veya meleklerden kaynaklandığına, kâzib rüyaların ise şeytandan veya nefsin etkisiyle ortaya çıktığına inanılır.
Peygamberlerin Rüyaları
Peygamberlerin vahiy alma yollarından biri de rüyadır. Örneğin, Hz. Peygamber'in nübüvvetinin ilk yıllarında gördüğü rüyalar, gerçek yaşamda karşılık bulmuştur. Kur'an'da da rüyaların gerçek olduğu vurgulanmaktadır. Hz. Yusuf'un rüyası bunun bir örneğidir: "On bir yıldız, güneş ve ayın bana secde ettiklerini gördüm." (Yusuf, 12/4-5). Ancak, rüyaların sıklıkla imtihan amaçlı olabileceği de belirtilmektedir.
İyi ve Kötü Rüyalar
İyi rüyaların Allah’tan geldiğine inanan İslam bilginleri, kötü rüyaların şeytandan kaynaklandığını ifade eder. Rüya sahibi, hoşuna giden bir rüya gördüğünde bunu başkalarıyla paylaşmalı; fakat hoşlanmadığı bir rüya için, bunun şeytandan olduğunu düşünmeli ve şerrinden Allah’a sığınmalıdır. Rüyaların bilgili ve sâlih kişilerle tabir edilmesi önerilmektedir.
Sonuç
Rüyalar, İslam inancı çerçevesinde derin bir anlam taşımakta, ancak kesin delil olarak kabul edilmemektedir. Rüyalarla amel edilmemesi gerektiği vurgulanarak, bireylerin rüyalarını doğru yorumlamaları ve hayra yormaları teşvik edilmektedir.
Kaynak: Diyanet