Dünya'da ve Türkiye’de en fazla ölüme sebep olan ve yaşam kalitesini düşüren kalp ve damar hastalıklarının önlenebilir nitelikte olduğu konusunda toplumsal farkındalığı artırmak için Dünya Kalp Federasyonu tarafından 2000 yılından bu yana her yıl 29 Eylül Günü'nü ''Dünya Kalp Günü'' olarak kabul ediyor.
ÖLÜMLERİN YÜZDE 40'INI OLUŞTURUYOR
Kalp ve damar hastalıklarının, Türkiye’de ölümlerin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Acıpayam, ''Ayrıca, ülkemizde diğer Avrupa ülkelerine oranla kalp krizi daha sık yaşanmaktadır ve bunların yarısından fazlası ise hastaneye ulaşamadan hayatını kaybetmektedir. Her yıl Dünyada 18 milyon insan kalp damar hastalıklarından dolayı hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ise ortalama her yıl yaklaşık 160 bin kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmiştir.'' bilgisini paylaştı.
EN ETKİLİ YÖNTEM: BİRİNCİL KORUMA
Acıpayam, hastanemizde kalp hastalıklarının tedavisinin başarılı bir şekilde yapıldığını belirterek, kalp damar hastalıklarına bağlı ölümleri azaltmanın ilk ve en etkin adımının birincil koruma olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Acıpayam, sağlıklı kalmak ve kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için şu tavsiyeleri verdi:
1. Hareket edin
Her yıl dünyada yaşanan ölümlerin %6'sı hareketsizlikten kaynaklanmaktadır. Obezite, diyabet ve fiziksel aktivite yetersizliği gibi risk faktörlerinin çocukluk çağında görülmeleri, erişkinlikte kalp hastalığı gelişme riskini büyük oranda artırmaktadır.
Haftada beş kez 30 dakika süreyle yapılan orta zorlukta aktiviteler, kalp hastalığı riskini azaltır.
Fiziksel aktivite mutlaka egzersiz yapmayı gerektirmez. Örneğin bahçeyle uğraşırken, yemek pişirirken ya da evi temizlerken çocuğunuzdan yardım etmesini isteyebilirsiniz.
Gerçekçi hedefler koyun. Aktivite düzeyini yavaş yavaş artırın, zorlamayın. ilk günden maraton koşmasını istemeyin.
Yakınınızdaki fiziksel aktivite olanaklarını araştırın. Kentinizde uygulamaya konmuş olması olası aktivite programları, yoğun iş temponuzda size yardımcı olabilir.
2. Kalp sağlığına iyi gelen besinler tüketin.
Günümüzde giderek artan miktarda şeker, tuz, doymuş yağ ya da trans yağ içeriği yüksek olan işlenmiş gıdalar tüketildiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Acıpayam, şunları söyledi:
“Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, dünyada önde gelen 10 ölüm nedeninden 4'ü ile doğrudan bağlantılıdır. Meyve ve sebzeler açısından zengin olan kalp sağlığı dostu bir beslenme şekli, kalp hastalığı ve inmeden korunmaya yardımcı olur. Sevdiğiniz gıdalardan vazgeçmeniz zor olabilir. Şekerli gıdaları birden kesmektense, mesela çikolata ya da şekerleme yerine çeşitli meyveleri tercih edebilirsiniz.
Sağlıklı gıdaları çocuklar için ilginç hale getirin. Rengarenk gıdaları seçin ve yemek pişirirken bunları kullanın. Tuz tüketimini günde beş gramla (bir tatlı kaşığı) sınırlandırın.
Porsiyonlarınızı gözden geçirin, daha küçük tabaklar kullanın; tükettiğiniz meyve ve sebze porsiyonlarının et ya da karbonhidratlı gıdalardan daha fazla olmasını sağlayın.”
3. Tütüne "hayır"!
Sigara ve diğer tütün ürünleri kullanımının pek çok ölümcül sağlık sorununa yol açtığını belirten Prof. Dr. Mehmet Acıpayam, tütün içen her iki kişiden biri, tütünle ilişkili hastalıklar nedeniyle ölmektedir. Günümüzde sigara içen çocukların ve gençlerin sayısı ne yazık ki giderek artmaktadır. Her yıl aralarında çocukların da bulunduğu 600.000'den fazla insan, tütün kullanmadıkları halde pasif içicilik nedeniyle yaşamlarını kaybetmektedir. Bebeklerde tütün dumanına pasif maruziyet nedeniyle ani ölümler yaşanmaktadır. Sigarayı bırakmak ve sigara dumanına pasif maruziyetten korunmak, kalp hastalığı ve inme riskini azaltır. Evinizde sigara içilmesini yasaklamanız, ailenizin geleceği açısından çok önemlidir. Çocuklarınıza sigara kullanmanın tehlikelerini anlatın, sigaraya başlamamaları için onlara yardımcı olun. Eğer sigarayı bırakmakta zorlanıyorsanız, tavsiyeler almak üzere hekime başvurup desteklenmesi çok önemlidir." diye konuştu.