Siz de farkında olmalısınız, son birkaç haftadır psikolojik kökenli bedensel sağlık sorunlarında ciddi bir patlama var.
Sebebi de çok net ve açık: Uzayan tecrit günlerinin sıkıntısına eklenen korku, kaygı, endişeli ruh halimiz.
Tıp bilimi bu gibi sağlık sorunlarını topluca ‘PSİKOSOMATİK PROBLEMLER’ başlığı altında topluyor. Psikosomatik sorunlar ruhsal alandaki çatışmalar nedeniyle bedende oluşan geçici ve çakma problemler anlamına da gelebiliyor.
Her şey gibi, stresin de “azı karar, çoğu zarar!” Yönetilemeyen yoğun stres saldırıları sadece ruhu değil bedeni de yorar, bozar. Hipertansiyondan kalp krizine, aritmiden reflüye pek çok bedensel soruna da zemin hazırlar... Ama bilelim ki bunlar biraz daha farklı konular. Karantina günlerindeki sağlık sorunlarına gelince...
SORUN 1: GÖBEKLENDİK
‘Evde kal’ süreci çoğumuza en az birkaç kilo fazlalık ekledi. Bunda en büyük etkenlerin hareketsizlik ve sık tekrarlanan atıştırmalar olduğu kesin. Strese bağlı yeme davranışı bozukluklarını da bir kenara not edin.
SORUN 2: HALSİZ, TAKATSİZ KALDIK
Bugünlerde kiminle telefonda konuşsam “Hocam, çok halsiz ve yorgunum, elimi kolumu oynatacak enerjiyi bile bulamıyorum” diyor. Haklılar! Bilelim ki halsizliğin, yorgunluk, isteksizlik ve bitkinliğin de arka planında yine stres faktörü var. Ona korku, endişe, kaygı artışını da ekleyebiliriz. Ek olarak da giderek belirginleşen hareketsizlik sorunumuz geliyor. Bu arada uyku kaymalarının etkisini de unutmamamız lazım.
SORUN 3: AĞRILAR TAVAN YAPTI
Pandeminin ilk günlerinde korku ve endişeye bağlı baş ağrıları ön plandaydı. Bu ağrılara zamanla bel ve sırt ağrıları da eklendi. Lütfen o ağrılar da sizi korkutmasın. Neredeyse tamamında yine stres faktörü bir numaralı etkendir.
SORUN 4: UYKUSUZLAR ÇOĞALDI
Bir taraftan hareketsiz yaşam tarzımız, diğer taraftan ruhumuzu giderek daha fazla örselemeye başlayan endişe ve korkularımız uyku düzenimizi de altüst etti. Kimimiz uykusuzluktan, kimimiz de aşırı uyku halinden yakınır olduk. Uyku ritmimizin bozulduğu da şüphe götürmez. Çoğumuz geceleri bıraktık, gündüz uyumalarına başladık. Netice mi? ‘Sosyal jetlag’a yakalandık.
SORUN 5: KABIZLIK ÖN PLANA ÇIKTI
Sağlıklı bir bağırsak boşaltım alışkanlığı için, beslenme ve aktivite düzenimizin değişmemesi ilk şarttır. Eğer bu ikisi değişir, bunlara bir de uykusuzluk sorunu eklenirse kabızlık kaçınılmazdır. Karantina günlerinde en çok konuşulan, en sık yakınılan sağlık sorunlarından birinin de kabızlık olması, işte bu nedenle sürpriz sayılmamalıdır.
SORUN 6: REFLÜ ATAKLARI SIKLAŞTI
Stresin en çok ürettiği hormonlardan biri de kortizoldur. Gündemde kortizol artışı varsa, reflü atakları kaçınılmazdır. Karantina günlerinde de beklenen oldu, kortizol seviyelerimiz tavana vurdu! Mide ağrısı, yanması, ekşimesi, kaynaması, göğsün tam ortasına taş gibi bir ağırlığın oturması gibi şikâyetlerden yakınıyorsanız muhtemel ilk nedenin mideden yemek borusuna asitli gıda kaçışı olduğunu unutmayın.
SORUN 7: KAŞINIYORUZ
Karantinanın zirve yaptırdığı sıkıntı hissine, endişe ve korkularımız da eklenince alerjik sorunlarımız da anında tetiklendi. Pek çoğumuzun kaşıntı ve döküntülerden yakınması işte bu nedenle şaşırtıcı değil. Ben çok sayıda kişinin kurdeşen (ürtiker) atakları yaşadığına bizzat şahit oldum. Bilelim ki bunlar da psikosomatik diğer sorunlar gibi bir süre sonra virüsle birlikte kendiliğinden kaybolup gidecektir.
(Prof. Dr. Osman Müftüoğlu)