NASA’ya göre durum; Dünya’da aşırı soğuk, ürün kaybı, kıtlık ve güçlü volkanik patlamalar yaşanmasına neden olabilir! Bu dönem en son 18. yüzyılın sonlarında yaşanmıştı ve 1816’da Yazsız Yıl adı verilen senede Temmuz ayında kar yağışı gerçekleşmişti.
Bilim insanları, 2020’de 100 gün boyunca Güneş’te hiç güneş lekesi gözlemlenmediğini açıkladı. Bu durum, 2020’yi üst üste rekor düzeyde düşük Güneş lekesinin görüldüğü ikinci yıl yapıyor.
NASA’da çalışan bilim insanlarına göre bu durum; Dünya’da aşırı soğuk, ürün kaybı, kıtlık ve güçlü volkanik patlamalar yaşanmasına neden olabilir.
Güneş, en son 1790 yılında böyle bir döneme girmişti!
Güneş’te yaşanan bu oldukça düşük aktivite, 1790 ile 1830 yılları arasında kendini göstermişti.
20 yıllık bu dönemde sıcaklıklar 2 santigrat derece düşmüş, bu da dünya genelindeki gıda üretiminde yıkıcı etki yaratmıştı.
10 Nisan 1815’te ise son 2 bin yıl içindeki en büyük ikinci volkanik patlama Endonezya’daki Tambora yanar dağında yaşanmıştı. Felakette en az 71 bin kişi yaşamını yitirmişti.
1816 – Yazsız Yıl
1816 yılında ise “Yazsız Yıl” denilen dönem yaşanmış ve bu yılın temmuz ayında kar yağmıştı.
Gök bilimci Dr. Tony Phillips “Şu anda büyük bir solar minimum yaşanıyor. Güneş lekesi sayımları bunun son yüzyılın en büyüğü olduğunu gösteriyor. Güneş’in manyetik alanı zayıfladı ve bu Güneş sistemimize ek kozmik ışınların girmesine yol açacak.
Bu, şu anlama geliyor: 11 yıllık dönemler halinde azalıp çoğalan bu lekeler, iklim koşullarında belirleyici rol oynuyor. Lekelerin az gözlenmesi veya hiç gözlenmemesi, Dünya’nın sıcaklık seviyesini etkiliyor.
Aşırı kozmik ışınlar, astronotların ve kutuplardaki hava yolcularının sağlığı için bir risk. Ayrıca Dünya’nın üst atmosferindeki elektrokimyayı da etkilediği için yıldırımlara sebep olabilir.” ifadelerini kullandı.
NASA’nın iklim araştırması raporunda “Mini Buzul Çağı”na dikkat çekilmişti!
NASA, 2018 yılında Güneş lekelerinin kaydedilmiş en düşük seviyede olduğunu açıklamış, “Gezegenimiz bir Mini Buzul Çağı döneme giriyor” ifadeleri kullanılmıştı.
Hesaplamalara göre, güneşin manyetik dalgalarının azalmasıyla 2021-2050 yılları arasında hava sıcaklıklarında ciddi bir düşüşün görüleceği, bunun da 1600 ve 1700’lü yıllardaki gibi mini buzul çağı dönemine benzer bir sürecin yaşanmasına neden olacağı tahmin ediliyor. Diğer yandan NASA’nın son iklim raporlarına göre bu tarih 2030 yılından günümüze çekilmiş durumda.
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), iklim araştırması raporunda; 18’inci yüzyılda görülen Mini Buzul Çağı’nın tekrar yaşanabileceğine dikkat çekilmiş, “Süreç böyle devam ederse, birkaç ay içinde Uzay Çağı’nın rekor soğuklarına hazırlıklı olmalıyız” diye yorumlamıştı.