LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, bu durumu “Tüketici için avantajlı olmakla birlikte sektör için sürdürülebilir değil” sözleriyle değerlendirdi.
Türkiye’de son bir yılda genel enflasyon oranı yüzde 38’e yaklaşırken, araç sahipliğiyle ilişkili tüm maliyet kalemlerinde yüzde 50’ye varan artışlar yaşandı. Buna rağmen, araç kiralama fiyatlarındaki artış ortalama yüzde 20 seviyesinde kaldı. Bu durum, özellikle şirketler açısından araç kiralamayı satın almaya göre daha cazip hale getirirken, sektör firmalarını maliyet baskısı ve operasyonel sürdürülebilirlik açısından zorlamaya devam ediyor.
Tüketici lehine bir tablo, sektörü zorlayan maliyetler
LenaCars’ın yürüttüğü kapsamlı araştırma raporuna göre, bireysel ve kurumsal müşteriler açısından araç kiralama, sahip olma maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle daha ekonomik bir seçenek haline geliyor. Aynı dönemde sıfır kilometre araç fiyatları yaklaşık yüzde 30 artarken, ikinci el araç fiyatlarında reel anlamda yaklaşık yüzde 20 düşüş yaşandı. Bu gelişmeler, kiralama sektörünü avantajlı hale getiriyor.
Ancak sektör temsilcileri, maliyetlerin katlanarak arttığını belirtiyor. Sigorta primlerindeki yüzde 80, bakım ve parça maliyetlerindeki yüzde 70’e varan yükseliş, işçilik giderlerindeki yüzde 50’lik artış ve taşıt kredilerindeki faiz yükünün yüzde 45’e ulaşması, fiyatların düşük tutulmasına rağmen sektör kârlılığı üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor.
Gerçekçi fiyatlama kaçınılmaz olacak
Nazik, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Kısa vadede tüketici lehine olan bu durum, sektör oyuncularının daha gerçekçi fiyatlamalar yapmasını zorunlu hale getiriyor. Araç parkını yenilemek isteyen firmalar hem yüksek araç fiyatlarıyla hem de finansman zorluklarıyla mücadele ediyor. Maliyet-fiyat dengesinin yeniden kurulması gerekiyor” dedi. Nazik, sektörün kendi içinde denge kurduğu süreçte, bilanço dengesi güçlü firmaların daha da güçleneceğini ve uyum sağlayamayanların doğal olarak eleneceğini öngördü.
Yatırım getirisi araçtan ziyade finansal araçlara kayıyor
Araştırma raporu, aynı dönemde altının yüzde 68, dövizin yüzde 26 ve mevduat faizlerinin ortalama yüzde 35 getiri sağladığını ortaya koydu. Buna karşılık, araç yatırımı yapan firmalar bu getirileri yakalayamadı. Bu da sermayenin araç yerine finansal araçlara yönelmesine neden oluyor.
Kısa vadede kiralama cazip, ancak fiyat artışları kaçınılmaz olabilir
Nazik son olarak, “Kiralama ücretlerinin düşük kalması, şu an tüketiciler için avantaj sağlasa da sektörün sürdürülebilirliği açısından daha rasyonel fiyat artışlarının önü açılabilir. Tüketiciler, bu dönemi fırsata çevirmek adına kısa vadeli kiralamalara yönelmekte haklı” ifadelerini kullandı.