Sezai Karakoç, dirilişin tanımını böyle yapar. Ölümünün yıldönümünde rahmetle anıyorum.
Yine üstad, hakikat adamlığını ise şöyle tanımlar:" Hakikat, laubalilik ve anarşi içinde kendini gösteremez. Hakikat ruhları ezen, yamuklaştıran bir baskı ve terör havasını reddederek, onlara bir düzen ve disiplin içinde gelişim ve açılım vaat eder. Disiplinsiz, düzensiz, başına buyruk hakikat adamlığı olmaz. Diriliş disiplini, çağın dış disiplinlerine karşın temelde iç disiplini simgeler."
Karakoç, diriliş muştusuna kendisini adayan mümtaz bir şahsiyettir. Düz yazı (nedir) gibi şiiri de güçlüdür Karakoç'un. Hayatının hiçbir evresinde yamulmamış, siyasetçilere ve modernizmin ağalarına teslim olmamıştır. Kalemini kırmayan, satmayan, siyasi hayatında da buna çok özen gösteren Karakoç, gerçekten dirilişin hakikatli şairidir ve büyük bir mütefekkirdir.
Karakoç'a göre diriliş kavramının öznesi kuşkusuz İslam’dır.
"Diriliş bir medeniyettir ve öznesi de İslamdır" anlayışına hayatını adayan Karakoç, aynı zamanda büyük bir şairdir. Karakoç, insanlık için ortaya atılmış Batı menşeli ideolojilerinin hicbirisine inanmaz ve onları elinin tersiyle iter. Onun bir tek kurtarıcı tezi vardır, o da İslam'dır.
Sezai Karakoç'un diriliş cografyasının ilk ve temel adresi Anadolu'dur. Çünkü Anadolu Doğu ile Batı'yı birbirine bağlayan coğrafya olması hesabıyla önemlidir.
Hem şair hem de mütefekkir olması sebebiyle Sezai Karakoç, asrımızın Mehmed Akif'iydi. Bu yönüyle Necip Fazıl Kısakürek ile de kesişen çok yönleri var.
Sezai ağabey de Filistin,Kudüs ve Ortadoğu meselesi üzerine kafa yoran, Bey'in patlatan fikir adamıdır. Karakoç Ortadoğu'nun da Anadolu'dan başlayan bir hareketle kurtulacağına inanır.
Yine Sezai Karakoç, çağın mutsuzluk ve bunalımlarının sebebini İslam'dan uzak yaşanılmasına bağlar. Elhak doğrudur. İslam'ı kendilerine referans almayan hiçbir medeniyetin ayakta kalması ilerlemesi mümkün değildir. Batılı ülkeler teknolojik sahada ilerleme kaydettiler, peki bu nasıl olur?
Mehmet Akif yıllar önce Berlin ziyareti sonrasında şunları söylemişti: Onların işi var; bizim dinimize benzer, dinleri var; bizim işimize benzer. Batı'nın ahlak, din ve insanlık kodları elbette bizimkinden çok farklı. İslam'ı referans almadıkları ve de iman etmedikleri için, din ve inançları bozuk. Ancak doğruluk adalet, işe verilen önem ve görevini düzgün yapmak gibi İslam'ın özüne uygun birçok ameli vardır Batı dünyasının. İnancı, fikri ne olursa olsun, Allah çalışana ve gayret gösterene veriyor.
Karakoç; hayat, ölüm ve sonrasına inanan bir düşünürdür. Karakoç'un din anlayışında metafizik, felsefe ve bu anlamda aklın çok önemli yeri vardır.
Şairliği kadar düşünürlüğünün büyüklüğüyle de çağımıza ışık tutan, ufkumuzu aydınlatan üstad Sezai Karakoç'u bir kez daha rahmetle anıyorum.